Sandıklar kurulmadan piyasada açılmaya başlandı bile... Ekonominin aktörleri, seçim sonrasını fiyatlandırıyor, tek parti ve AK Parti ile devama dayalı büyüme senaryoları yapıyor.
Tam da bu süreçte İstanbul Sanayi Odası'nın "Genel seçimler 2014'e çekilsin" önerisini görüyoruz. Gerekçesi "uluslararası arenada kritik süreçler yaşanırken, 2015'i de seçim ortamında geçirmemek..."
Sanayicinin bakışı, istikrar odaklıdır ve seçim ortamı gerilimini istemez. Aslında istikrar talebi, yalnızca sanayicide değil, iş dünyasının her kesiminde var. Nitekim "kullanılan oy sayısı sıfır ve açılan sandık sayısı da henüz sıfır iken" istikrarın oylanacağını görebiliyoruz.
Sandık haftasında piyasaları germe yönünde atılan adımların da geri teptiğini görüyoruz. Dün de yazdım, BIST, bizim İstanbul Borsası, dünyada en çok kazandıran oldu. JP Morgan'ın seçim analizi "AK Parti güçlenip çıkar" haberi de küresel arenada Türkiye ilgisini artırdı.
17 Aralık operasyonu ardından Türkiye'yi yabancılara şikâyet edenlerin beklentileri de karşılık bulmadı. "Yabancıların yerinde olsam Türkiye'ye yatırım yapmam" diyen TÜSİAD'a, "yabancılar ülkeden çıkıyor" diyen TUSKON'a rağmen görüyoruz ki 20 küresel dev "vazgeçmedik, buradayız" kararlılığında...
Tek parti ve AK Parti beklentisi, seçimin ardından ekonomide yeni bir büyüme dalgasının da habercisi... Doğrudan yatırımın artacağı, FED'in daralma sürecinde gelişmekte olan ülkelerden sermaye çekilirken, Türkiye'nin çekeceği miktarda artış olacağı aşikâr...
Görünen, seçimi, ekonomik istikrarsızlık üzerinden etkileme girişimleri, değil mezara, pazara kadar dahi süremedi. Tek parti üstelik AK Parti, fiyatlandı bile...