Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖNERİ-YORUM ŞEREF OĞUZ

Güveni azaltamadılar

Kayıp yıllar 90'larda, kamu bankası denilince, siyasetin finansmanından KİT arpalığına dek kötü çağrışımları olurdu. Hatta o dönemin Emlakbank'ı için kent efsanesi şuydu: Bankanın Şişli Cumhuriyet Savcılığı'na yolu düşmeyen tek genel müdürü olmuş. Onu da bir siyasetçi makamında infaz etmiş…
İşi o kadar abartmıştık ki "bu devlete vergi verecek kadar enayi değilim" diyeni, kamu bankalarından sorumlu devlet bakanı yaptık. Sahibi olduğun bankanın içini boşaltmanın bedelini çok ağır ödedik.
2001 Krizi bize özel ve kamu olsun bankalarımızı etik ve güçlü tutmanın gerekçesini oluşturdu. Bütçe'de para kalmayınca kamu bankasında ödeme yapmak dahil, ekonomik mantığı olmayan kredilere izin vermedik. Bugün bunun nimetlerini topluyoruz. Öyle ki 2008 krizinde pozitif ayrışmamıza, sağlamlaştırılmış bankacılık sistemi büyük katkı sundu. Gezi gerginliği ve 17 Aralık operasyonlarına rağmen ekonominin dayanıklılık sınavında bankaların katkısı yabana atılamaz.
Hele ki infaz edilmeye çalışılan Halkbank'ın açıkladığı bilançoyla sektörün 3'üncülüğüne yükselmesi, bu gücün yansıması oldu. Halkbank, mevduatını 101 milyar TL'ye yükseltti ve %11'lik pazar payı kazandı.
1.2 milyon çalışan ve 2 milyon emeklinin maaş ödemesine aracılık ediyor. Türkiye dahil pek çok ülkenin İran'la ticaretine aracılık yaptığı gibi yılda 50 milyar $'ı bulacak Kuzey Irak petrolünün de koordinasyon bankası olacak.
Nitekim aralıkta 750 milyonluk bono ihracı, duyulan güven üzerine 1 milyara çıkarılmış ve Halkbank'ın küresel marka olma yolundaki performansını sergilemişti. Görünen o ki Halkbank'ı infaz girişimi akim kaldı ve 2001 öncesi zihin yapısındakiler, şükür ki başaramadı.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA