Yarın Paris'te başlayacak FATF toplantıları var. Finansal Eylem Görev Gücü harflerinin İngilizce kısaltması FATF, kara para aklama ve terörün finansmanı alanında uluslararası eşgüdüm ve işbirliği sağlayan örgütü tanımlıyor.
Türkiye bu örgüte üye... Listeler yayınlıyor. Son listede İran ve Kuzey Kore var ve yayın tarihi, 18 Ekim 2013. Yarından sonra liste yenilenecek. Türkiye, aralarında Cezayir, Ekvador, Etiyopya, Endonezya, Kenya, Myanmar, Pakistan, Suriye, Tanzanya ve Yemen'in de bulunduğu "gri liste"de bulunuyor.
Gri listenin anlamı, yeterli gelişim göstermemek... Peki, bunu kim diyor? Örgüte ağırlığını koyan ABD Hazine Bakanlığı... Son icraatı, Davit Cohen adlı finansal haydudu Türkiye'ye gönderip bankacılara ve şirketlere "parmak sallayıp", İran ile ticaret için uygun zaman olmadığını savunması...
Buraya kadar anlattığım, küresel kritik güç dengelere dair, kabul edilemez ancak "anlaşılabilir" olandır. Ancak gri listeye sokularak dahi "itibarsızlaştırılmak istenen" Türkiye'yi bu defa "kırmızı liste"ye sokma gayretini anlamak mümkün değildir.
TIR'ları durdurup "silah taşınıyor algısı" oluşturmak isteyen paralel yapının ülkeyi uğrattığı zarara bakın... Türkiye'yi teröre müsamaha eden ülkeler grubuna sokarak, birikimini yağmalatmak... Üstelik teröre karşı verdiği mücadeleyle küresel arenada biliniyor olmamıza rağmen...
Halkbank'ı infaz, S&P'ye "negatif görünüm" oluşturma, çözüm sürecini akamete uğratmak için İmralı kasetleri ve şimdi de Türkiye'yi kırmızı listeye sokma gayreti... Bir sonraki darbenin not ve ülke itibarı üzerinden geleceğini bekliyorduk.
Yarınki toplantılar ardından FATF kırmızı listesine girersek, TIR'ları çevirip silah arayan içimizdeki düşmanın eşkali daha da belirgin hale gelecek.