Haksız kazanç peşindeki bazı bankalara dava yağmuru başladı. Rekabet Kurumu'nun sitesinde yayınlanan "kahvaltı kardeşliği" belgeleri, tüketiciler için mahkeme sürecini hızlandıran "veri bankası" işlevi görüyor.
Ancak bir sorun var. Her banka müşterisi, hakkını ararken yalnız bırakılmış... Lehteki bir karar, emsal oluşturamıyor ve bankacıların "dava edilmekten" korkuları kalmıyor. Arada mahkeme sürecini ve külfetini göze alan örnekleri ödeyerek usulsüz işlemlere devam ediyorlar.
Kredi yapılandırmayı bahane edip fahiş masraf alan bankaya açılan davayı ele alalım. Fikret Korkmaz, korkmamış, bıkmamış, dava etmiş ve el konulan 1.079 lirasını geri almış... Misal, bu dava neden emsal oluşturamıyor? Krediler yeniden yapılandırırken masraf alınmayacak ise kazanılmış bu dava emsal oluşturulsa ve benzer durumdaki milyonlarca mağdurun el konulan paraları geri ödense... Anayasa mı engel? Yasaların ruhunda mı bir sorun var. Yoksa kanunda bankaların haksız adımlarına göz yuman gizli kodlar mı gömülü?
Bize gelen binlerce şikâyet gösteriyor ki bankalar, hesap sahibine veya kredi kullanıcısına bilgi vermeden 65 farklı işlemin çoğu aracılığıyla haksız kazanç sağlıyor. BDDK'nın bunları izleyecek birimleri nihayet kuruldu. Yapılan çalışmalar, haksız kazanç peşindeki bankalardan, geçmişe yönelik bütün haklarımızı, faizleriyle tahsil edebileceğimiz yönde uygulamalar getirecek.
Fakat bir davanın ötekine emsal teşkil edemeyişi, tüketicinin elini kolunu bağlıyor. 400 lirayı bulan maddi külfet, 2 yıla varan zaman kaybı söz konusu. Hal böyle olunca itiraza banka; "beğenmiyorsan dava aç" efelenmesiyle karşılık veriyor.
Sahi şu kazanılan davalarda benzer sektör ve uygulamalar ortada iken "emsal oluşturmama zırhını" bankalara giydiren yasa hangisi ve bunu sağlayan; kim? Meraktayım.