Küresel ölçekte her 2 yılda bir yapılan araştırma, CEO'ların önceliklerinin nasıl değiştiğine dair bulgular sunuyor. IBM'in 64 ülkede, 18 sektördeki binden fazla CEO ile yüz yüze görüşerek gerçekleştirdiği çalışmaya Türkiye'den 11 yöneticimiz katılmış.
İstanbul'da bu çalışmayı bizzat IBM Küresel İş Değerleri Enstitüsü Global Lideri Peter Korsten'dan dinledik. Söylediği, CEO'ların ağız birliği etmişçesine, sosyal medyanın yol açtığı ve açabileceği etkilerin önemine yaptıkları vurgu... Müşteriyle buluşmada halen %80 oranındaki yüz yüze görüşme kanalı, 5 yıl içinde %67'ye gerileyecek, Geleneksel medya ise %39'dan %15'e inecek. Ancak şu anda müşteriye ulaşmada %16 ağırlığa sahip olan sosyal medya ise %57 gibi ana mecraya dönüşecek.
Gerek Korsten'i ve gerek konuya dair panelde konuşan Markafoni CEO'su Sina Afra'yı dinlerken ortaya çıkan şu: CEO'lar krizden de teknolojiden de çok değerli yönetim dersleri çıkarmışlar. Araştırmaya katılan CEO'ların, çalışanlarından bekledikleri bir numaralı özelliğin "işbirliği" olduğunu (%75) söylemeleri ilginç. İkinci gözlemim, CEO'ların bitlere, baytlara harcadıkları para kadar çalışanların eğitime kaynak ayırmaları gerektiğini kavradıkları oldu. Neticede teknoloji, ancak onu şirket amaçları doğrultusunda biçimlendiren, kullanan çalışanlar sayesinde bir işe yarıyor. Mesela bunda 5 yıl önce CEO'lar müşteri ilişkileri yönetimi (CRM) teknolojilerini, onların cebindeki parayı daha çabuk alma amacına yönelik kullanıyordu. Bugün gelinen noktada, müşteriyle işbirliği ve ona değer katma zihin yapısına ulaştıkları anlaşılıyor.
Son gözlemim: Artık CEO'ların teknolojiyi, çalışanına, müşterisine, tedarikçisi ve devletine pusu kurmak yerine, onlarla "şeffaf, sosyal ve duygusal planda" işbirliğine yönelik kullanma fikrini benimsedikleridir. Bizim yöneticilerin, IBM'in CEO araştırmasını iyice okumalarını öneriyorum.