Meksika'nın Los Cabos kentinde bir araya gelen lider ve yöneticilerin ajandası son derece kritik dönüşümün habercisi gibi... Gündem küresel kriz ve Suriye.
Hal böyle olunca Türkiye bir yanda krizde pozitif ayrışması ve Suriye sorununda en önemli ülke olmasıyla sahne ışıklarının odağında.
Ancak zirvede temel tartışmalar gıda temini güvenliği üzerinde yoğunlaşacak. Bu alanda atılacak adımlardan yola çıkarak küresel krize yapısal çözümler aranacak. Bugün 1 milyar insan aç ve yarısı G-20 ülkelerinde yaşıyor. Yılda 2.5 milyon çocuk açlıktan ölürken 18 milyon ölmemeye çalışıyor.
Kriz sürecinde yoksul ülkelere fon akışının yarıya inmesi, zengin ülkelerin yoksulların tarlalarını "biyo-yakıt" için ekip biçmesi, açlığın daha da derinleşmesine yol açmış durumda. Kritik dönüşüm bu zirvede artık teker teker ülke sorunlarından ziyade başı beladaki gezegenin sağlığı ve "açlar-toklar savaşına" sürüklenen insanoğlunun gıda teminine yoğunlaşmaktır.
Nüfus artışının gıda kaynaklarını aşacağı kehanetiyle 200 yıl önce dünyayı sarsan Malthus'tan bu yana ilk kez bu denli "açlık belasını" önemser olduk. Gezegen ısınıyor, su kaynakları tükeniyor, petrol, gıda temini güvenliği ve paylaşımı küresel savaş sebebi olmaya doğru gidiyor. G-20 Zirvesi'ndeki kara bulutlarla dolu gündemin en sıcak konusu ise Suriye... Arap Baharı'nın bir gıda üreticisinin kendini yakmasıyla başladığı hatırlanırsa, hiçbir sorunun diğerinden bağımsız olmadığı görülebilir.
Krizde rekor büyüyen Türkiye'nin, Suriye için Solana'nın da söylediği gibi "ABD ve AB'den daha önemli ülke" haline gelmesi, olağanüstü gelişmelerin kapımızda olduğunu gösteriyor.