AR-GE bir devlet sorunu mudur? Eğer birinci lig ülkesi olmak istiyorsak, evet. Peki AR-GE yalnızca devletin sorunu mudur? Ne yazık ki bizim şirketler, böyle sanıyor ve fena halde yanılıyorlar.
Dikkat edin, ne zaman yenileşim (inovasyon) ve AR-GE sözcüğü kullanılsa, "teşvik" kelimesi mutlaka aynı cümlede yer alır. Sanırsınız ki ekonomi yönetimi bu işlerden anlamıyor ve umurunda değildir.
Hâlâ eksikleri olsa da teşvik sistemi, yenileşimi destekliyor. AR-GE'yi ise yasal desteğin ötesinde neredeyse mecbur tutuyor. Yetmiyor, bu ay sonu açıklanacak paket ile "teşvike" devam ediyor.
Burada akla şu soru geliyor: Yenileşim ve AR-GE'ye aktarılan kaynak, milli gelirin % 1'ine yaklaşmasına rağmen neden hâlâ katma değeri düşük mal ihraç ediyoruz? (AR)raştırmaya (hâlâ yetersiz sayanlar olsa da) yığınca kaynak harcamamıza rağmen (GE) liştiremiyoruz?
İki temel sebep var. İlkini yazıp duruyorum: Farklı olanı budama kültürümüz. İcat çıkaranı sevmeyişimiz ve eski köye yeni adet getirenin hayatını zorlaştırmamız. İkinci sebep, özel sektörün AR-GE'yi ve yenileşimi kendine dert edinmemesi. Dikkat edin fiyakalı firmaları yüzlerce sayfa tutarında faaliyet, çevre ve sosyal sorumluluk raporu yayınlıyor. İçlerini karıştırın, sanırsınız dünya onların sayesinde dönüyor. Fakat biri çıkıp topluma "ben bu yıl şu kadar AR-GE ve şu alanlarda yenileşim yapacağım" demiyor.
Devlet teşviki "gerek şart" olabilir ancak "yeter şart", özel sektörün bu sorunu sahiplenmesidir. Bakanın sana laboratuvar kurup içinde çalışacak hali yok. Bunu sen yapmalısın. Ya da beş paralık ihracatına ciro madalyası takar fakat yüksek kâr edemezsin.