Büyüme ile şişmeyi ayıran, bunun nitelik boyutudur. İhracatımızın her çeyrekte rekor kırması, şayet ihraç mallarının niteliği ve kalitesi sorgulanmıyorsa, büyümeye değil "şişmeye" işaret ediyor olabilir.
Kilosu 1-10 $'lık ihraç mallarımızın tek sorunu bu değil; üretimin niteliğinde yükseltilen çıta daha da önemli. Kaliteli, sağlıklı, güvenli, çevre ve sosyal sorumluluk standartlarına uygunluk, bunlardan en temel olanları...
140 ülkede 900'den fazla ofis ve laboratuarı olan Bureau Veritas'ın (BV) Bölge Genel Müdürü Atanur Dikmen ile kalitenin bu yeni ve yüksek standardını konuştuk. Dikmen %95 ihracata yönelik çalıştıklarını söylüyor. Batılı müşteri bizden mal alırken TSE, CE gibi belgelerin üstüne BV belgesi istiyor. Amaç bu ürünün sağlıktan çevreye, angaryasız üretime dek her alanda denetlendiğinden emin olmak.
İşin ilginç yanı iç tüketime dair BV belgesi talebinin %5 ile sınırlı kalması. Bu da kendi tüketicimizi umursamadığımızı gösteriyor. Burada Batı basını ve STK'ların göreceli gücü de belirginleşiyor. Bizdeki çakma tüketici veya kalite STK'larına benzemiyorlar. Müşteriye saygılı üretim, hayati öneme sahip. A
Atanur Dikmen'e "ithalatı" soruyorum; ithalatta test yok. Neden? Çünkü kimsenin umuru değil. İster Çin'den zehir boyalı oyuncak getirt ister niteliksiz alet, fark etmiyor. Gerçi sözde TSE Standardları var ama. Kendi halkına Batılı gibi özen göstermeyen zihin yapımız yüzünden, ithalatımız da niteliksiz şişiyor.
Gözünü ülkeden bölgeye dikmiş KOBİ'lerimizin tüketici ürünlerinde standardın bu yükseltilmiş çıtasını aşabilmek için BV türü raporlama hizmeti alması şart. Süpermarket zincirlerine gelen, tekstil, oyuncak, gıda ve elektronik eşyada her 100 başvurudan 30'u geçemiyorsa, üretimin kalite boyutunda kat etmemiz gereken yol da beliriyor demektir.