ABD Ticaret Odası Başkanı Tom Donohue, yerli otomobil üretecekler için "God bless them" (Tanrı onları korusun) diyor. Kastettiği, "burada hazır üretilmişi varken" yerli otomobil üreticilerinin çekeceği zorluklar...

Biz de zaten "kolay" demedik, "mümkün" dedik!.. Kolay olsaydı, Devrim'i üretmeyi başaranların hayatını zindana çevirip prototipleri sergi maymunu haline getirmezdik.
Kolay olsaydı, yollarda dolaşan Anadol'u, "kaportasını eşek yiyor" diye medya linçine maruz bırakmazdık.
Kolay olsaydı, 50 yıl önce mühendisimizin ürettiği "Karakurt" lokomotifini raylardan alıp toprağa gömen iç hainlere direnebilirdik.
Kolay olsaydı, 70 yıl önce uçak yapıp ihraç eden Nuri Demirağ'ı tarihten silmez, milli kahraman yapardık.
Tercihimiz "kolay" olunca, kaderimiz, "markasızlık" olmuş!
OSD'nin "Babayiğit Raporu" ile ABD Ticaret Odası'nın sözleri adeta örtüşüyor. Türkiye babalar gibi otomobil üretiyor ama ortalıkta yiğit yok demiştik.
Babaların istediği 3.5 milyar euro, Ford, Renault, Hyundai, Toyota ve Tofaş'ın toplam yatırımı. Üstelik 1.2 milyon oto yerine, 200 bin adet üretimin karşılığı.
Peki Türkiye'de babayiğit yok mu? Elbette var. Ancak henüz ortalarda yok!
Bir sorunu, zaten onu var eden düşünce düzleminde çözemezsiniz. Toplumsal aşağılık kompleksiyle olaya yaklaşanlarımız; "yabancı üretmiş, ne gereği var" diyor. Tıpkı dev otomobil lobileri gibi... Ancak ben farklı düşünüyorum, otoda yerli markaya mecburuz!..
Devrim'i üretenler vazgeçmeseydi bugün belki de onlarca modeli dünya caddelerinde dolaşıyor olurdu. Bana göre asıl yerli markadan vazgeçersek Allah bizi korusun!