Bir davaya zarar vermenin en sinsi yolu, bu davayı, bile bile yanlış gerekçeler öne sürerek savunmaktır!
Asla "hayır, olmaz, yapamam" demezsiniz.
Taraftarı görünürsünüz fakat öyle gerekçeler ileri sürersiniz ki en akla yakın proje dahi "muhal" yani imkânsız hale gelir. Otomotiv Sanayicileri Raporu ortalıkta yok fakat "yerli oto üretiminin" yatırım maliyeti, fiyatı ve diğer şartları değerlendirince, bunun bir "imkân" değil, "niyet sorunu" olduğunu görüyorsunuz.
Bu işe başlamak için bizim "babaların" istediği para, 3.4 milyar euro;.
Bu para, Tofaş, Renault, Ford, Toyota ve Hyundai'nin bulunduğu 5 büyük fabrikanın 15 yıllık Türkiye yatırımı karşılığı... Sıradan bir örnek: TOYOTA-SA, 17 yıl önce, 150 bin kapasiteyle 450 milyon euro;'ya kuruldu. Bizimkiler 200 bin kapasite için 3.4 milyar euro; istiyor. Peki istekleri bu kadar mı? Ne gezer!.. Konuştuğum babalardan süzülen "yerli marka üretiriz ancaaaak..." isteklerini sıralayayım:
1-Vergiler ayarlansın. Bu kadar yüksek vergilerle yeterli araba satamayız.
2- Vergiler, "bizim için" ayarlansın. Bu da "madem ki yerli üretiyoruz, uzunca bir süre vergi vermeyelim" demek.
3-Gümrükler ayarlansın, Gümrük Birliği filan tanımam, bir yolu bulunsun, yerli dışındakilere güçlük çıkarılsın.
4-Fiyatımız yargılanmasın, ucuz binek otosunu orta-üst yabancı fiyatına satmamıza, uzunca bir süre katlanılsın.
5-Bizdeki eski ve yaşlı arabaları, komşu ülkelere satmamıza imkân sağlansın.
6-İstihdamdan enerji girdi maliyetlerine dek "koruma" sağlansın.
Uzayıp gidiyor. Bir yerde keseyim dedim.
Şu Rekabet Kurumu'nun Türkiye'de şimdiye dek en büyük cezayı bankacılardan sonra otoculura kesmesine şaşmamalı Baksanıza, sanki Ferrari veya Porsche üretecek. Geçen aylarda Çin'de idim. Adamlar Ferrari'nin benzerini, 30 bin $'dan satabilecek derecede maliyeti düşürebilmiş.
Peki ya toplumun beklediği "Godot", Başbakan'ın aradığı "babayiğit"?
Dün de yazdım, "baba"lar gibi otomobil üreten Türkiye, üstelik bunun yüzde 90'ını Türk işçisiyle başarabilirken, "yiğit" çıkmadığı için böylesi bir OSD raporu çıkıyor.
Maşallah çok kalender davranmışlar, güzel çirkin aramam demişler. Fakat "olur ise böylesi böylesi olsun" türküsündeler.
Doğruya doğru. Raporda yer almıyor ama onlara bir de "Eflak'ı, Boğdan'ı da verirsek", bu işi becerecekler.