Günlerdir bir yandan euro/dolar paritesindeki gerileme öte yandan düşük kur politikasının çapraz ateşinde kalan ihracatçının feryadını yazıp çiziyoruz. İhracat katilinin geri döndüğünü ve bu katili kimin, nasıl durdurabileceğini anlatıyoruz.
Enflasyonu düşürmek adına TL'nin reel değerini tarihi rekoruna çıkarma gayretine odaklanıp ihracat üzerindeki etkisini ihmal etmenin faturasına dikkat çeken bu yayınlarımızın sonucunda tedbir arayışlarını gündeme getirmeyi başardık.
İhracatçının aylardır ayyuka çıkan düşük kur şikâyeti nihayet Hükümet'in terörden sonra en önemli sorunu haline gelmiş bulunuyor.
Bu tedbir arayışları neticesinde ihracatımızı tehdit eden kur zaafını giderebileceğiz. Biliyoruz ki yalnızca ciroya odaklayıp, kârı ıskalamakla ihracatımızı geliştiremeyiz.
Nitelikli mal ihracatı oranını da artırmak gerekir.
İhracata konu mal üreten sektörleri de dönüştürmeliyiz. Ancak bunları yaparken kur faktörünü bir kenara atmak da olmaz. Bugün Ar-Ge'sini yapmış ve nitelikli mal oranını en üst düzeylere getirmiş Almanya ve Japonya gibi ekonomiler dâhi kur faktörünü hesaba katıyor. Neler olacağını izleyip göreceğiz.