Vezüv, gözler gözler önünde aylarca homurdanıp, iki de bir havaya ateş topları salarken seyirci kalan Pompei, bunun bedelini lavların altında kalmakla ödedi. 2089 yıl önceki felaketin sonucu; alevlerin yuttuğu bir kent ve küllerin altında kalan 200 bini aşkın insan…
Böylesi felaketler, kutsal kitaplarda ve tarihte kaldı diyorsanız, yakın tarihe bakın.
Üstelik felaketlerin tümü gökyüzünden gelmiyor. İnsan, kendini ve yaşadığı gezegeni mahvedecek güce ve beceriye sahip artık.
Bugün Boğaz, içinde barındırdığı "sakin güç" ile tıpkı homurdanan Vezüv gibi yığınca yüzer yanardağa geçit oluşturuyor. Petrol ve doğal gaz yüklü bu yüzer Vezüv'lerin tehlikesi hakkında bir fikir verir diye hatırlatalım; Independenta tankeri bundan 31 yıl önce patladığında, 31 km uzaktaki evimden gece yarısı beni yatağımdan zıplatmıştı. Şansımıza Haydarpaşa rıhtımına çarmış ve aylarca suyun içinde yanmıştı; bilanço 43 ölü. 20 bin tonu denize akan 50 bin tonu yanarak kenti kirleten petrol.
Türk Boğazları Gemi Trafik Tüzüğü'nün özü son derece net ve basit; ilke olarak gemilerin geçiş hakkı olduğunu kabul etmekle birlikte, Boğazların trafik polisi, tartışmasız Türkiye'dir.
Mevcut düzenlemelerden yola çıkarak uygulayabileceğimiz çok fazla yaptırım var. Mesela yaşlı gemileri Boğaz'a sokmayabiliriz. Türk Kılavuz Kaptanlar Derneği Başkanı Cahit İstikbal'e göre kazaların %15'i, genelde bu yaşlı gemilerin teknik hatalarından oluşuyor.
Geriye kalan %85 ise insan hatalarına dayanıyor.
Kılavuz kaptan almamak gibi..
Boğaz'da kazaya müdahale edecek ve kıyıya sürüklenen dev gemileri çekebilecek güçte römorkör olmayışı gibi…
Ancak bunlar, tehlikesiz yüke sahip gemiler için geçerli.
Temel sıkıntı, tehlikeli yüke sahip gemilerde…
Petrol ve doğal gaz gibi tehlikelerle yüklü "yüzer Vezüvler"in asla Boğazlara sokulmaması gerekiyor.
Binlerce tonluk lav benzeri yüküyle Boğaz'da patlayacak bir yüzer Vezüv; İstanbul'u pekala Pompei'ye çevirebilir.
Evet; bu bir felaket senaryosu.. Fakat binlerce yılın tarihi mirası ve dünyanın sayılı "nehirdeniz" formundaki bu eşsiz çevrenin sonunu getirebilecek bir felaket…
Felaketler de ancak gelirken ve tedbirle engellenir; ardından ağıt yakarak değil..