Açık, gelir ile gider arasındaki farka deniliyor ve dilimize pelesenk olmuş cari açığa odaklanırken ortalık "açıktan" geçilmiyor.
Parasını ödediğimiz üstelik pek çok ülkeden daha pahalı aldığımız enerjiyi, kullanmak yerine, havayı ısıtıyoruz. İşte size bir açık.Küçümsediniz mi? Bir rakam verelim.
Çok basit izolasyon tedbirlerini göz ardı edip veya bu alanda yatırım yapmadığımız için yalnızca "ısı" kaleminden yılda 5 milyar dolar açık veriyoruz.
Çevre Bakanlığı'nın "yalıtım ve küresel ısınma" konulu raporu da zaten yüzde 50 tasarruf sağlanamaması halinde, 5 milyar dolarlık "ısı açığı" ortaya çıkacağını söylüyor. Peki %50 tasarruf mümkün mü? Pekala mümkün...
Türkiye'de binaların metrekare başına enerji tüketimi yaklaşık 60 ila 120 kwh arasında. Oysa Almanya'ya bakıldığında bu oran yarı yarıya azaltılarak 30 ila 70 kwh'ye inebiliyor.
Deprem sayesinde hepimiz, binanın zemini olduğunu fark ettik. Ve bu alanda bir bilinç oluşturabildik.
Şimdi binalarımızı deprem faktörünü de hesaba katarak yapıyoruz. Enerji israfı da tıpkı deprem gibi "yıkıcı" bir etki. Neticede sarsıntısı, bütçemizde hissediliyor.
Etkin tasarruf, binanın yapım aşamasında başlıyor. İnşaat maliyetine yüzde 5 gibi bir fazladan yük getiriyor.
Ancak bu parayı en fazla 3 yıl içinde geri kazanıyoruz. Yalnızca ısıtma değil, fakat aynı zamanda soğutma konusunda da izolasyon sağlamamız şart.
Mevcut binalarda bu "şuur" gözetilmemiş olabilir. Fakat izolasyon konusunda edineceğimiz bilgi, alacağımız danışmanlık sayesinde, halen oturduğumuz binanın ısı açığını en az yarı yarıya azaltabiliyoruz.
Şimdi Enerji Bakanlığı yılda en az 3 milyar dolarlık tasarruf sağlamak için yeni bir tedbir paketi geliştiriyor.
Farkındalık uyandırmak için yandan çarklı En-Ver adını koydukları bir çizgi film kahramanı da yaratmışlar. Enver; enerji tasarrufuna yönelik mesajlar verecek; "En-Ver cüzdan ve çevre dostudur. En-Ver ile bugünü değil yarını da kurtarabilirsiniz."
Bunlar iyi de bana göre yetmeyecek.
Enerjiyi har vurup harman savuranları cezalandıracak, kınayacak yapılar da kurmak gerekiyor. Yalnızca okullarda değil, Cuma vaazlarında dahi ısı açığının başımıza açabileceği belaları dillendirmek gerekiyor.