Hep söylüyorum. Siyasi görüşünüz, gerekçeniz, hedefiniz ne olursa olsun... Bugün yaşadığımız olayları "hukuki, siyasi ve ekonomik" boyutta ayrıştırarak değerlendirmek durumundayız.
Bağımsız yargı, sıfatlara bakmadan kararını verir.
Siyasetçi de sandıkta boyunun ölçüsünü alır.
Peki ya ekonomi?
Kurun artmasını, faizin çifte haneye çıkmasını, enflasyonun sıçramasını, büyümenin yavaşlamasını, istihdamın azalmasını, tüketimin durmasını, yatırımların ertelenmesini, hele hele bu kış gününde enerji fiyatlarının zamlanmasını kim ister?
Sadece ve sadece Türkiye'ye operasyon çeken odaklar!
Ekonomide yaratılacak belirsizliğin faturası ödenecekse bunu tüm millet öder. Katlanılacak maliyetin dünya görüşü, etnik veya mezhebi köken ile ilgisi yoktur.
Ülkeyi yönetecek kadrolar, demokratik seçimle belirlenmelidir. Meşruiyet sınırları dışına çıkan askerin, yargının, güvenlik bürokrasisinin, devlet içindeki paralel yapıların, iç ve dış işbirlikçilerin hedeflerine göre tayin edilen kadroların bu millete hiç ama hiç hayrı dokunmamıştır.