Yıllar önceydi. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, bir sohbette ne kadar ihtiyatlı olduğunu şöyle anlatıyordu:
"Seyahate çıkacağım zaman paramın tamamını cüzdanımda taşımam. Çantama, ceplerime dağıtırım!
Pasaportumun kimlik bilgileri bölümünün fotokopisini de mutlaka yanımda bulundururum!
Pasaportum kaybolursa geçici seyahat belgesi çıkarmak için kolaylık olur!"
***
Ne kadar eleştirilirse eleştirilsin, Babacan böyle bir insan. Hayat boyu hep ihtiyatlı olmuş. Hatta ticaret hayatında bile kazancının neredeyse yarısını ihtiyat akçesi olarak bir kenarda tutmuş.
Babacan'ın, yakın çalışma arkadaşı, eski danışmanı, Merkez Bankası Başkanı
Erdem Başçı da temkinli bir yönetici.
Bankaya yönelik değerlendirmelerde, piyasa deneyimine sahip isimlerin karar merkezinde olmayışı hep eksiklik olarak dile getiriliyor.
Aslında bu, haksız bir kaygı değil.
Merkez Bankası, ne kadar geniş veri setini ve uzmanlık birikimini kullanırsa kullansın, milyonlarca piyasa aktörünün, milyarlarca farklı saikle takındığı tutumu anında görmesi ve yorumlaması mümkün değil.
Zaten böylesi bir güce bugünkü kapasite ile hiçbir kurum erişemez. Oysa "
piyasadan gelmek", büyük ölçüde "
deneyim", "
his" ve "
kitle psikolojisini bilmek" demek. Yani, işin kitabi olmayan ama hayati olan yönlerini yaşamak, geleceği öngörmek demek!
***
Geçenlerde, dünya devi
Siemens'in verdiği tarihi karar konuşuluyordu. Konu, Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı
Güler Sabancı'nın, Siemens Yönetim Kurulu üyeliğine seçilmesiydi. Bu tercihte bulunan "
ortak akıl" 4 faktörü sıraladı.
1- Uluslararası iş ortamında tanınırlık ve kurulan dostluklar.
2- Başarılı iş kadını kimliği.
3- Kurumsallaşmış aile şirketleri dizisini bir arada tutma, yönetme ve büyütme becerisi.
4- (Ve bana göre hepsinden önemlisi) Yükselen piyasa ekonomisinde özel sektör tecrübesi, tehditleri fırsata çevirme kabiliyeti.
Asırlık küresel şirketler bile piyasayla yoğrulmuş, farklı kültürden gelen isimleri beyin takımlarına katarken, benzeri örneklerin Türk kamu sektörüne özellikle Merkez Bankası'na uyarlanmasında büyük fayda var. Öyle ya "
kaplumbağa ancak başını kabuğundan çıkardığında yol alabiliyor!"