Bir kez daha yazayım ve mola vereyim... Kamu yetkisi kullanırken dönemsel olarak kendisine güç vehmedenleri bekleyen akıbeti hatırlatayım. Teşbihte hata olmaz...
Osman Ünsal, 1990'lı yılların ekonomi bürokrasisindeki simge isimdi. Çok zeki ve pratik bir insandı. Özünde iyiydi. Ama hırsı, aklının önünde gidiyordu. Öylesine kritik görevler üstlenmişti ki... Gün geldi, devir değişti. Ve onu, önemli işlerde rol almaya teşvik edenlere ve devlete sitemini şu sözlerle dile getirdi:
"39 yaşında Başbakanlık Müsteşarlığı'ndan emekli oldum!"
Ünsal, daha sonra özel sektöre geçti ve kabuğuna çekildi. Bir daha hiç medyatik olmadı.
Bugün Maliye'de, SGK'da, Devlet Personel'de müsteşarlık, başkanlık koltuğunda oturanlar da bizler gibi 40'lı yaşlarda. Büyük ihtimalle o koltuklarda emekliliğe kadar kalamayacaklar. Olsa olsa renkli vesikalıkları biraz büyütülerek kurumun duvarlarından birine asılacak ve solup gidecek. Ama geriye yaptıkları icraatlar kalacak. Ya adalet duygusu ile yad edilecekler ya da hırs ve inat uğruna değiştirmedikleri sorunlu kararları ile anılacaklar... Zaman acımasız olduğu kadar gerçekçi bir dosttur. Bekleyip göreceğiz. Özellikle maliyedeki o hesap er veya geç Bağdat'tan dönecek...