Türk solu üzerinde başlayan ameliyat, CHP Kurultayı ile ilk evresini tamamlayacak. Genel başkanlık, parti meclisi üyeliği telaşı atlatıldıktan sonra esasen siyaseti dizayn etmeyi amaçlayan irade daha netleşecek. Deniz Baykal, özel yaşamına ait olduğu iddia edilen görüntüler yüzünden şimdilik bir kenara çekilirken, yeniden yapılandırılacağı anlaşılan muhalefet etrafında "iktidar senaryoları" da tartışmaya açılabilir. Kemal Kılıçdardoğlu'nu, CHP'nin umudu haline getiren akıl dolu kurgu, ikinci aşamada AK Parti'yi de hedef alabilir. Bunun için uygun ortam oluşturuldu. Ve uluslararası aktörler de sahnedeki yerini aldı.
***
Baykal gibi karizmatik bir liderin neredeyse 24 saat içinde tasfiye edilmesini nasıl açıklayabiliriz? Kuşkusuz, alternatif isimlere ve yeni siyasete duyulan özlemle. Lakin halkın, güçlü muhalefet beklentisinin, iktidar üzerinde nasıl baskıya dönüşeceği en kritik konu. Şöyle bir geçmişi hatırlarsak, aslında gidişat çok açık. Hükümeti kurduğu günden itibaren AK Parti'yi sistemle barışık bulmayan odaklar, atak üstüne atak yaptılar. Önce
"acemilik" tezi işlendi, sonra
"devletin sözde sahibi aktörler" aracılığıyla bilek bükmeye çalışıldı. Derken, darbe girişimleri oldu, yani askeri yöntemler devreye sokuldu. Ancak iç ve dış koşullar elvermediği, AK Parti de gerekli istihbaratı aldığı için bu teşebbüsler akamete uğradı. Birileri yine de boş durmadı. Bu kez, 367 kararı, kapatma davası yoluyla yani hukuki zorlamayla AK Parti'yi ve liderliğini bitirmeye çabaladı. Bütün bu denemeler başarısız olunca, toplum mühendisleri muhalefeti değiştirip, güçlendirmeyi tercih etti.
Öyle anlaşılıyor ki sivil siyasi muhalefeti tanzim etmeye soyunanlar CHP'deki işleri bitince MHP'ye de yönelecekler. Son hamleyi ise AK Parti'ye yöneltecekler.
***
Bugün, CHP'nin başına
"Kürt-Alevihatta bir yönüyle Ermeni" kökenli bir siyasi figürün taşınması, sanıldığı kadar vatandaşın tepkisini çekmeyecek gibi. Zira, Kürt-Alevi-Ermeni açılımları bizzat AK Parti tarafından gündeme getirildi ve kamuoyu hazırlandı. Böylece, CHP'nin yeni genel başkanının etnik ve mezhepsel kaynağı siyasi istismar aracı olmaktan çıktı.
Muhalefette taşlar yerli yerine oturtulurken AK Parti'de yaratılan suni dalgalar da kıyılara vurabilir.
"Mahalle baskısı, sivil dikta, padişahlık" iddiası üzerine inşa edilen ve muhtelif çevrelerde karşılık bulan korku iklimi, ilave söylemlerle geliştirilmeye aday.
"Medya susturuldu, asker sindirildi, anayasa paketi ile yargı ele geçirilecek" tezi, AK Parti'yi aşındırma kampanyasına dönüşebilir. Üstelik AK Parti sözcülerine yakıştırılan sert üslubun panzehiri olarak sunulan sakinliğin simgesi CHP'li Kılıçdaroğlu ismi siyaset borsasında prim yapabilir.
***
Türkiye'deki iktidar planlamasının nihai halkasına ise dış merkezleri konuşlandırabiliriz. Ekonomik krizle ağır darbe yiyen ve içe kapanan AB'nin, artık gıpta ettiği Türkiye. Yunanistan'ın iflasına kayıtsız kalmayan kara gün dostu Türkiye. Acımasız politikalarını küresel güçlerin himaye ettiği İsrail'e gerektiğinde tavır koyabilen Türkiye. Suriye'yi, uluslararası topluma entegre eden Türkiye. İran'a yönelik ekonomik ve askeri yaptırımlara hız kestiren Türkiye. Enerji satrancında Rusya ile oyun kurabilen Türkiye.
AB'nin ikiyüzlü oyalama taktiği iyice ortaya çıktığı için...
İsrail, kontrolsüz bölgesel güç olamayacağı için...
İran, Batı dünyasına Türkiye ile açılabildiği için...
Medeniyetler buluşması Türkiyesiz başarılamayacağı için, durup düşünmek gerek. Türkiye'nin parlayan yıldızı, sorun çözme kabiliyeti, model ülke kimliği, çekim noktası olma kapasitesi ile birleştiğinde nelerin değişeceği artık anlaşılıyor. Bu nedenle dahi AK Parti'nin,
"durdurulması gereken güç" olarak hedef alınacağı, iç siyasetin buna göre manipüle edileceği hissediliyor.