Bir Süper Lig maçı düşünün ki, 90 dakika boyunca atılan şut sayısı 11... Bunlara bloklanan, yani kaleye bile yönelemeyen şut girişimleri dahil... İsabetli şut sayısı, biri geri pası kıvamında olmak üzere sadece iki... Ve bu maçı oynayanlar şampiyonluk hedefleyen, Şampiyonlar Ligi'nde ikinci tur kovalayan Beşiktaş ile son beş haftada yenilmeyen ve 11 puan toplayan Bursa.
İki takım arasındaki gergin rekabete rağmen, izlerken sürekli "Ya golsüz biter ya da atan alır" dedik. İlk yarıda nefis bir şutu az farkla dışarı çıkan Delgado, akıl dolu bir plaseyle skor tabelasını değiştiren isim oldu ve Beşiktaş'ın Anadolu'daki başarılı serisine bir halka daha ekledi. Golde Serdar Özkan'ın nefis driplingi ve pası ile, Burak Yılmaz'ın boş koşuyla Ömer Aysan'ı göbeğe çekip Delgado'nun önünü boşaltmasının da payı büyüktü.
Bu tek golün bir de öncesi var. Önce Veli sağdan gelişen Bursa atağında kale sahası içinde üç arkadaşı varken kafayı kaldırmadığı için topu kötü kullandı ve Ali Tandoğan tehlikeyi kornerle önledi. Kornerde de Rüştü'nün hatalı çıkışında Egemen hiç sıçramasa gole gidebileceği pozisyonda sıçrayınca hakem Yunus Yıldırım 'faul' yorumu yaptı. Dönen topta Beşiktaş Serdar Özkan'ın üst üste adam eksiltmesiyle rakibinin savunma dengesini bozup işi bitirdi.
GÖRÜNMEYEN KAHRAMAN BAKİ
Beşiktaş'ın Bursa'dan çıkardığı üç puanın arkasında görünmeyen bir kahraman vardı ki; adını anmadan olmaz. Zaman zaman kendi taraftarlarınca bile acımasızca eleştirilen Baki, siyah-beyazlı savunmanın en başarılı ismiydi.
Gol ve Baki'nin performansı dışında yazılmaya değer olay o kadar az ki!
Hakem Yunus Yıldırım'ın oyunu kesmemeyi seven bir tarzı olduğunu herkes biliyor. Ama özellikle ilk yarıda kartlık hareketlerde bile sadece faulle yetinmesini yadırgadık. Acaba Disiplin Kurulu'nca iptal edilen sarı kartlar hakemleri kart cimrisi mi yapıyor?
Kıdemli yardımcı Mustafa Emre Eyisoy'un ilk yarıdaki iki kritik pozisyonda (22'de Higuain, 27'de Bobo) ofsayt bayrağı kaldırmamasını da alkışladık.