Beşiktaş dün Rize'de kazandı çünkü iki takımın teknik adamlarının galibiyet arzuları arasında dağlar kadar fark vardı. Tigana kazanmak için hamle üstüne hamle yaparken, Saffet Susiç kaderine razı olmuş bir şekilde sahadaki gelişmeleri izlemekle yetindi.
Beşiktaş bu sezon İnönü dışında 5 maçta bir galibiyet almış, ligdeki dört deplasmanından sadece Denizli'de gülebilmişti. Rize ise evinde dört maçının ikisini kazanmış, sadece birini kaybetmişti.
Tigana klasik sistemi ile sahadaydı. Dörtlü defans, önlerinde iki ön libero ve iki yaratıcı adamdan kurulu orta alan ve çift forvet. Burak'ın kötü gününde oluşu, Ricardinho'nun da sorumluluk almamasıyla Beşiktaş ofansif anlamda çok etkisiz kalıyordu. Özellikle Nobre orta sahaya kadar gelip top almaya çalışıyordu.
Rize "Önce beraberlik" diyordu. Forvette Dia Cire istekli ama çok yalnızdı . Djikuzu zaman zaman destek verse de Altan'ın aldığı her topu rakibe vermesi gol şanslarını tesadüflere bırakmıştı. İlk yarıda stoperden devşirme sağ bek İbrahim Toraman'ın yerini kaybetmesiyle Djikuzu bu şansı yakaladı. İkinci yarıda da Beşiktaş defansının solundaki boşluktan doğan pozisyonda Dia Cire uygun bir fırsat buldu. Ama ikisi de son vuruşlarda golü yapamadı.
SUSİÇ GEÇ KALDI
Beşiktaş'ın ilk yarıdaki gol girişimlerinin hemen hepsinin içinde yer alan Mehmet Sedef'e 10. dakikada Emrah'ın yaptığı hareket penaltıydı. Ancak maçın en iyilerinden hakem Yunus Yıldırım pozisyonu devam ettirdi. Aynı Sedef, 52'de net pozisyonda ağır kalıp Zdravkov'a takıldıktan 4 dakika sonra Tigana'dan kementi yedi. Tigana 6 dakika içinde Fahri ve Bobo'yu sahaya sürdü. Rize kenar yönetimi ise yorulan takıma sadece 74'te Tjikuzu/Ferdi değişikliğiyle müdahale etti. Oysa, Susiç, Altan'ı 2.yarıda çıkarıp Cem Baki'yi gol yemeden sahaya sürmeliydi.
Sonuçta, Beşiktaş çok değerli bir deplasman üç puanıyla "Bu yarışta ben de varım" derken maçtan aklımıza takılan bir soru vardı: Yağmursuz havada bu saha bu hale geldiyse kış aylarında Rize'de nasıl futbol oynanacak?