7 yaşındaki oğlumun 'Yerli Malı Haftası' etkinliğinde pazarcı olduğunu ve mandalina, portakal sattığını söyleyince, bir toplantıda buluştuğumuz halkla ilişkilerin duayen ismi Sibel Asna, 'Hala mı' diye şaşkınlığını dile getirdi.
Oysa etkinlik şahaneydi.
Çocuklar, "Burası Türkiye değil mi? Bu ürünler Türkiye'de üretilmiş değil mi?" gibi repliklerle, yerli ürünlere atıfta bulunup, onları satmaya çalışıyordu. Belki çok klasik. Ben olsam, yerli malı haftası diye illa da mandalina, portakal diye tutturmazdım, önlerine Türkiye'de üretilmiş bir bilgisayar, tablet, bir oyun vs. gibi daha şaşırtıcı ürünler de koyardım.
Ama çok da önemli değil.
Fikir harika.
Bu arada Asna'yla sohbeti bitirip toplantıya geçtik.
Karşımda meslek hayatına atıldığım günden beri tanıdığım, her kariyer aşamasına tanık olduğum son olarak Alcatel-Teletaş'ın Genel Müdürlüğü'nden ayrıldıktan sonra kendi şirketini kurduğu zamana kadar takip ettiğim Lütfi Yenel ile Netaş'taki başarısını hem A Haber'e hem de Sabah'a taşıdığım Müjdat Altay. Yüzlerce Türk mühendisin harikalar yarattığı bir şirket Netaş ve Müjdat Altay bizzat araştırma- geliştirme merkezini büyütüp daha çok mühendisin önünü açan çok vizyoner bir isim.
Birlikte düzenledikleri bu toplantının sebebi, profesyonel hayatını bırakıp girişimci olan ve genç mühendislerin hayallerini gerçekleştirebilecekleri bir ortam yaratan yani yazılım üreten Kron'u kuran Lütfi Yenel'in şirketinin yüzde 10'unu Netaş'a satmasıyla başlayan yeni süreci bizlere anlatmaktı. Türk Telekom, Turkcell, Avea, Superonline ve TTNet gibi Türkiye'nin önde gelen telekomünikasyon şirketlerine yazılım üretir hale gelen ve bu işleri almak için global şirketlerle çarpışan Kron, kısa sürede 10 milyon lira gibi bir ciroya ulaşınca, Lütfi Yenel, artık rahatlıkla yurtdışı pazarlarda başarılı adımlar atabileceklerine kanaat getiriyor ama tabii buna nefeslerinin yetmesi için güçlü bir isimle ortaklığa gitmenin şart olduğunu da biliyor. Neticede Kron ve Netaş el sıkışıyor.
Türkiye'nin 2023 yılı hedeflerine sadece katma değeri yüksek ürünlerle değil değişen bakış açımızla ulaşacağımız aşikar. İkili, Türkiye'de Türk mühendislerin yazılım konusunda ne kadar iyi olduklarının ispatı olarak birçok projeyi sıralıyor. Tam o noktada iş dönüp dolaşıp, kamu ve özel sektörde 'yabancı yazılıma' olan büyük ilgiye geliyor. Sibel Asna ile birbirimize bakıp gülümsüyoruz. 'Tabii ki' diyorum, okullarda yerli malı haftası güçlü bir şekilde kutlanmalı. Hepimizin bunu idrak etmesi gerekiyor. Fatih Projesi'nin tabletleri hazır ama Müjdat Altay, içeriğin önemine dikkat çekerek, "yazılım konusunda açılan tek bir ihale yok. Olması gerekir oysa" diyor.
Kron, dünyada 700 milyon dolar olduğu tahmin edilen telekomünikasyon sektörüne hizmet üreten bir pazardan yüzde 10 pay kapmaya talip. Lütfi Yenel, "Yani 70 milyon dolardan söz ediyoruz. Bu hiç de zor değil" diyor ve her ne kadar Hintli mühendislerin İngilizce hakimiyeti gibi avantajları olsa da Türk mühendislerin iş bitiricilikte, biri işin baştan sona gözü kapalı idaresinde bir numara olduklarını söylüyor.
Bakalım bu birliktelik bir yıl sonra Kron ve Netaş'a hangi kapıları açacak. Merakla bekliyorum.