Mersinli işadamı Yılmaz Demirci'yi, TEB Genel Müdürü Varol Civil'in verdiği bir yemekte tanıdım. Küçük ve Orta Ölçekli İşletme (KOBİ) sınıfına giren Star Yem'i krizin göbeğinde 2002 yılında kurmuş. Sermaye sıfır ama 20 yıllık tecrübesiyle.
Bankalarla çalışmanın mümkün olmadığı yıllar. Reel ekonominin finansmanıyla ilgilenmeye gerek duymayan bankalar, söz konusu KOBİ olduğunda hiç ortada yoktu.
O nedenle belki, Demirci, "Bizler yani KOBİ'ler cephede çalışanlarız. Bir KOBİ patronu şirketinin hem pazarlamacısı, hem hukukçusu, hem muhasebecisi hem de yeri geldiğinde makine mühendisidir" diyerek imkansızlıklarla nasıl mücadele ettiğini çok güzel özetliyordu.
Ekonominin en önemli dinamiği olan ve aslında büyümesinin en büyük nedeni olan KOBİ'leri iş planında öne çeken bankalar işte şimdi hem bunun karşılığını almaya hem de uluslararası kurumlar tarafından ödüllendirilmeye başladı.
Varol Civil'in, her türlü danışmanlık vererek büyümelerinin önünü açtıkları iki KOBİ patronuyla bizi buluşturmasının sebebi aldıkları ödüldü. TEB, KOBİ bankacılığı alanındaki çalışmalarıyla Dünya Bankası Grubu üyesi IFC'nin dikkatini çekmiş ve 'KOBİ'lerle finansal olmayan kapsamlı hizmetler sağlama' konusunda dünyaya örnek gösterilmişti.
Düşünün ki Yılmaz Demirci'nin, nakit sıkışıklığı yüzünden zor günler geçirirken, karşısına Türk Ekonomi Bankası çıkmış ve bakın ondan sonra neler olmuş?
Demirci'nin fabrikasına gelen bankacılar, iş süreçlerini dahi izlemeye başmışlar. Demirci KOBİ patronlarının bazen zorluklar karşısında tahammülsüz olduklarını espriyle karışık anlatırken, "Zaten zordayım. Gelmiş bankacı bana iş öğretiyor diye düşünmeye başladım. 'Sen hayatında simit satmamışsın bize danışmanlık mı yapacaksın' dahi dedim. Oysa bankacılar benim her işi yapmaktan dikkat edemediğim konularda bana danışmanlık yaptılar. Öyle ki fabrikada yakıt olarak kömür değil de kalyak kullandığım için yılda 90 milyar zarar ediyormuşum, farkında bile değildim..."
İşteTEB'le Mersin'deki bir KOBİ'nin bu işbirliği neticisinde, şirketin cirosu yılda ancak 1 milyon lira artarken, birden katlanmaya başlamış. 2007'de 8 milyon lira olan ciro 2010'da 12 milyon lira ve 2011'de 18 milyon liraya fırlamış.
KOBİ'ler zaten çok atak. Yeter ki önleri açılsın. Demirci TEB'le olan ilişkisinden sonra daha bir cesur zaten: "Benden 100 kat güçlü bir firmayla, kafa kafaya yarışır ve alt ederim."
Aynı şekilde Balıkesir'den tarım makinesi imalatı yapan İsa Tamerçelik de öyle. 2005'te TEB'in KOBİ Akademisi ile tanışmış. İş körlüğü olarak tanımladığı iş süreçleriyle ilgili bir çok yeniliği bu yıllarda yapmış, ilk kez aldığı uzun vadeli kredilerle büyümeyi başarmış.
TEB Kobi Bankacılığı Genel Müdür Yardımcısı Turgut Boz,TEB'in IFC tarafından KOBİ bankacılığı konusunda dünyadaki üç bankadan biri seçilmelerine giden yoldan söz ederken, KOBİ Akademi'nin verdiği eğitimlere değindi ve bugüne kadar 33 ilde 53 toplantı yaptıklarını söyledi. İnternetten yayın yapan KOBİ TV'yi kurduklarını ve bu televizyonun günde 20 bin kişi tarafından takip edildiğini anlattı.
Hepimiz artık biliyoruz KOBİ'ler birazcık desteklense harikalar yaratıyor. O nedenle 2.5 milyon civarı KOBİ'nin olduğu tahmin edilen Türkiye'de TEB'in bu çalışmalarını takdir etmemek mümkün değil.