ABD Başkan Yardımcısı Biden, geçen hafta 'Küresel Girişimcilik Zirvesi'nde, Türkiye'de olmasının tesadüf olmadığını söylemişti. Arkasından da, 'ABD'nin Ankara Büyükelçisi bir sonraki Steve Jobs'ın Türkiye'den çıkabileceğini söylediğinde hiç şaşırmadım' diye eklemişti. Doğrusu günlerdir Türkiye'deki girişimcilik üzerine köşemde ve Twitter üzerinden gelişmeleri aktarıyor ve 'girişimci gençliğe' dikkat çekmeye çalışıyorum ve de Biden'ın Türkiye'de nasıl bir potansiyel gördüğünü çok iyi gözlemliyorum.
Küresel Girişimcilik Zirvesi'nin hemen öncesinde Türkiye'de hatırı sayılır başarılara imza atan, gözlerinde pırıltı gördükleri girişimcilerin şirketlerine destek vererek onları zıplatan Endeavor'un gala gecesi vardı.
Hüsnü Özyeğin, Ferit Şahenk ve Özcan Tahincioğlu ile aynı masada oturunca, sıfırdan girişimci olanlar kadar, 'onur konuğu' olarak gecede yer alan Ferit Şahenk'in 'patron girişimci' olarak ne kadar farklı ve zirveye giden bir yol izlediğini gördüm.
Geçen yıl Endeavor'un galasında Hüsnü Özyeğin ödül almış ve müthiş bir konuşma yapmıştı. Bu yıl yine konuşması çok ilginçti. Ferit Şahenk'i takdim etmek için kürsüye yürüdüğünde, aslında bir film şeridi gibi Şahenk Ailesi ile olan geçmişini hatırladı. 37 yıl öncesine Ayhan Şahenk ile tanıştığı günlere kadar gitti. Özyeğin'in konuşmasından aldığım notlarda en ilgimi çekenler şunlar oldu:
'Ben de sonunda Ayhan Bey gibi oldum. Beş banka aldı, üç banka sattı. Ben de öyle oldum' diye başladı ve sözü dünyada ikinci kuşakların yüzde 33'ünün şirketi ya batırdığını ya da sattığını hatırlatarak, 'Ferit çok üst düzeye çıkardı. Garanti Bankası bu ülkenin en başarılı bankası. Yönetim, insan kaynağı konusundaki istikrarı çok önemli. Garanti dünya çapında yükselen yıldız!'
Peki Ferit Şahenk için neden 'patron girişimci' sözünü kullandım. Aslında bu tanım bana ait değil. Endeavor için canla başla çalışan isimlerden Özcan Tahincioğlu, neden bu yıl Ferit Şahenk'e ödül verdiklerini anlatırken kullandı bu tanımı. Ve sonra Hüsnü Özyeğin de çok güzel açıkladı. Öyle ya Ayhan Şahenk, Doğuş'un temellerini atmış, Türkiye'nin önde gelen gruplarından biri haline getirmişti. Ama 30'lu yaşlarda holdingin direksiyonuna geçen Ferit Şahenk, '2001-2002'de uçurumun dibini gördük. Çok ümitsizliğe kapıldım...' diye hatırladığı zor yıllarda başarıyla sınav verdi. Aile şirketini, farklı bir noktaya taşımayı başardı ve turizm, otelcilik, marinacılık, televizyon gibi alanlarda da iddialı olduğunu gösterdi. O nedenle tam da patron girişimci tanımına uyuyor Ferit Şahenk ve yeni mezunlara, girişimcilik rüyası görenlere çok güzel bir rol model olarak duruyor karşımızda.
Her ne kadar sıfırdan gelen Hüsnü Özyeğin'in başarısıyla kendi başarısını mukayese bile etmek istemese de Ferit Şahenk, o gece hayatının en duygusal gecelerinden birini ve babasından 'çok iyi iş yaptın oğlum' cümlesini duyamayacak olmanın da hüznünü yaşadı.
Endeavor'un kapısından girip, bugün çok daha başarılı noktalara ulaşan şirketlerden birkaçını şahsen tanıyorum. Örneğin Pozitron ve müthiş girişimci Fatih İşbecer'in geliştirdiği teknolojilerin bankacılık hayatımızda, THY ile uçarken nasıl da karşımıza çıktığını müthiş sevinçle izliyorum. Akbank'ın ve Garanti Bankası'nın verdiği destekle hangi kapıların açıldığını da görüyorum. O nedenle Hüsnü Özyeğin, Ferit Şahenk, Özcan Tahincioğlu, Ersin Akarlılar, Ali Koç, Alp Saul, Suzan Sabancı Dinçer ve Bülent Çelebi gibi isimlerin verdiği destekle Türkiye'den birden fazla Steve Jobs'ın çıkacağına inanıyorum. Ez cümle ABD Başkan Yardımcısı Biden çok haklı. 'Türkiye'de ciddi yetenekler var' ve onlar yeteneklerini ortaya çıkartacak bir elin desteğini bekliyor.