Beşiktaşlılar bu yazımdan hoşlanmayacak ama mecburum ve de fikri takipteyim.
Erdoğan Aktaş'ın yönettiği Atv/A Haber ortak yayınında, Başbakan Erdoğan çok önemli bir açıklama yaptı ama işte seçime 2 gün vardı ve tansiyon öylesine yüksekti ki hiç birimiz o gün bu konuyu gündeme taşımadık.
Kendi adıma çok sevindim. İçim rahatladı. Çünkü çevreye özellikle de Dolmabahçe'ye vereceği ileri sürülen zarar nedeniyle hiç de tasvip etmediğim İnönü Stadı projesini Başbakan Erdoğan geri çevirmişti. Bizzat kendisi o akşam söyledi.
Yani projeye karşı durduğu için onca tepkiye ve hakarete maruz kalan bakanın da arkasında durmuştu.
O akşam Başbakan Erdoğan, Beşiktaş Kulübü Başkanı Yıldırım Demirören tarafından getirilen projeye sıcak bakmadıklarını, Kültür Bakanı Günay ve Belediye Başkanı Topbaş'ın da sıcak bakmadığını söyledi.
Yeni proje getirin!
Belli ki Yıldırım Demirören Başbakan Erdoğan'ın projeyle ilgili kapısını çalmış ama istediği yanıtı alamamış. Başbakan canlı yayında, Yıldırım Demirören'e, "Bana daha önce getirdiğiniz projeyi düşünüyorsanız ben ona sıcak bakmam ama yeni bir proje hazırladıysanız onu seçimden sonra getirin bakalım ve ben de bakanımla görüşeyim" dediğini anlattı.
Beşiktaş'ın taraftarını çok beğenirim. Fanatikliğini çok dengeli bulurum ama nedense konu yeni stad olunca biraz sertleşiyorlar. Yeni projenin içimize asla sinmeyen tarafları üzerine yazdığım arka arkaya 4 yazı üzerine pek bir tepki almıştım. Oysa eminim onlar da yaşanılır bir İstanbul'u çocuklarına bırakmak isterler.
100 yatağa gerek var mı?
İnönü Stadı'nın berbat bir halde olduğu aşikar. Çok eskimiş. Yani yenilenmesinde hiçbir sakınca yok. Ama Bakan Ertuğrul Günay'dan bizzat öğrendiğim kadarıyla hazırlanan projede 100 yataklı otel dahi vardı.
Evet o bölgede çok yanlış yapıldı. Swissotel en büyüğü, Süzer Plaza bir diğer içimizi acıtan yanlış. Benim hâlâ anlamadığım bu yanlışların devam etmesi için verilen uğraş.
Seçim malzemesi olmadı!
Başbakan Erdoğan, seçime iki gün kalmış olmasına ve büyük bir taraftar kitlesine sahip olmasına rağmen o akşam yanlış bulduğu bir projenin arkasında durmadı. Bu yüzden seviniyorum.
Aslında aynı akşam sözleşmelilerin kadro konusunda da bir politikacıdan beklemeye alışık olmadığımız bir tavır sergiledi ve özetle dedi ki "En büyük şikayet konusu değil miydi devletteki şişkin kadrolar. Sözleşmeli bu yüzden getirildi. Performansa bakılacak ki o işe alınanlar işlerini layıkıyla yapsın. Eskiden olduğu gibi oturmasın. Şimdi sözleşmeliler kadro istiyor. Olur mu bu?"
Neticede binlerce bu durumda olan insan var ve her bir oyun kıymeti var ama bu konuyu seçim malzemesi yapmadı. Umarım Başbakan Erdoğan'ın bu tavırları hep sürer. Ben kendi adıma İnönü Stadı'nın takipçisiyim.