Gündeminde daha çok kâr etmek bir yana, daha az tüketerek üretmek için müthiş arayışlara girenler projektörüme takıldı bugün. Türkiye'yi hızla dünyanın pek çok alanda 'en iyi örnek' ülke yapmak için birbiri ardına proje üretenlerden söz ediyorum yani. İşte önceki gün tanıştığım Coca-Cola İçecek Türkiye Bölgesi Başkanı 41 yaşındaki Burak Başarır da bunlardan biri.
Coca-Cola İçecek'e ait Türkiye'nin 8 bölgesinde 8 fabrika ve 3 bin çalışan var ama bayileriyle ve satış ekibiyle birlikte düşünüldüğünde 10 bin kişilik bir ordu.
Türkiye'nin büyük şirketlerinin hemen hemen hepsi iyi bir 2010 yılı geçirdi ama kimi daha da iyi geçirdi. Coca-Cola İçecek satışlarını yüzde 13 artırmış geçen yıl ve 3 milyar litrelik bir tüketime imza atmış.
Kuşkusuz benim ilgimi en çok çeken konular şirketin kârından ziyade insana, doğaya ne gibi katkılarda bulundukları oluyor hep ve öğreniyorum ki bu konuda Coca-Cola İçecek dünyadaki başka fabrikalara çoktan örnek olmuş bile.
Bir sohbetimizde Coca-Cola İçecek'in büyük ortağı Anadolu Endüstri Holding Başkanı Tuncay Özilhan, araştırma-geliştirme faaliyetlerinden söz etmiş ve daha az su kullanarak üretim yapmak için projeler geliştirmek üzere olduklarını söylemişti. İşte şimdi Burak Başarır'dan öğreniyorum ki Ankara'daki fabrika, dünyadaki 2 bin fabrika arasında su tasarrufu açısından şampiyon olmuş.
Yani 1 litre Coca-Cola üretmek için toplam sadece 1.25 litre su kullanılıyormuş ve bu rakam dünya ortalamasının yarısından bile daha azmış. Bu teknolojileri geliştirenlerin Türk vatandaşları olduğunu söylememe gerek yok sanırım.
Bir diğer önemli konu da karbon ayak izi! Bu konuda şirketlerin daha yeni yeni rekabete girdiğini biliyorum. Üretim tesislerinde karbon salınım oranlarını ilk açıklayan şirket olmuş Coca-Cola İçecek.
2009 yılında 8 milyon KW enerji tasarrufu, 300 bin m3 doğalgaz tasarrufu ile 4 bin 500 ton karbondioksit salınımını engellemişler. Bu öylesine önemli bir rakam ki, fabrika 2004 yılına göre karbon salınımını yüzde 22 oranında azaltmış.
Sadece bunlar da değil. Başarır, 'Daha hafif ambalajlar, daha düşük enerji kullanan teknolojilerle emtia fiyatlarının yükseldiği bir iş ortamında hem kârlı hem çevre için faydalı sonuçlar ürettik' diyor ve ekliyor:
"Kültür değişiyor. Dünya şeffaflaşıyor. Artık hiçbir şey eskisi gibi değil. Bugün yetişmekte olan düşünen, üreten, nitelikli beyinleri şirkete çekmek rekabetçi kalabilmenin tek yolu. Yeni gençlere sorunca daha adil, daha şeffaf toplum için daha iyi işlerde çalışmak istiyorlar. Dolayısı ile şirketin etik ve şeffaflık karnesinin en az finansal sonuçlar kadar önemli olduğu kesin."
Ben bu tarz şirketleri ve yaptıklarını çok önemsiyorum ve fırsat buldukça da bu sütunlara taşıyorum. Sebebi basit. Her ne kadar siyasi gündemimiz müthiş hareketli geçse ve önemli gündem maddelerimiz şu an gazete manşetlerini kaplasa da asıl önemli olan gelecek nesillere nasıl bir Türkiye bırakacağımız.
Birilerinin azalan su kaynaklarını önemsemesi bir numaralı gündem olmalı bence. Ya da karbon ayak izini azaltmak için her çalışanını mucit yapanlar da aynı şekilde...
Coca-Cola İçecek, 2020 yılına kadar su kullanımını nötr yapma sözü vermiş.
İşte her şey bir yana, ben bu sözün de takipçisi olmak istiyorum.