ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'ın konuklarını ağırladığı Washington'daki Dışişleri Bakanlığı binasında özel bir kat var. Müze gibi görünse de müze değil. Ne zaman önemli bir konuk gelse, bu özel katın salonları açılıyor. İçindeki mobilyalar ABD'nin önde gelen hayırseverleri tarafından bağışlanmış. Açık artırmalardan satın alınmış ve buraya hediye edilmiş.
Demokrat Parti'ye para toplamak için sürekli kampanyalar yapmasına rağmen, Cumhuriyetçiler tarafından da çok sevilen bir isim olan Esther Coopersmith, bizler için özel bir izin alınca önceki gün Amerikan tarihinin en eski mobilyalarını, tasarımlarını, porselenlerini, gümüşlerini kısacası bir döneme ait yaşamın izlerini görmek için ABD Dışişleri Bakanlığı binasına gittik.
Mekânın küratörü Hillary Clinton'ın Birleşmiş Milletler toplantısı için New York'ta olduğunu söyledi. Dolayısıyla rahatça burayı dolaşmamız mümkün oldu.
İnsan tabii inanamıyor. Düşünsenize Türkiye'de Dışişleri Bakanlığı'nın çeşitli katlarına özel geziler düzenlendiğini. Ama burası Amerika. Her şey mümkün. Zaten asla buranın bir müze olması ve hatta kapılarının sürekli kapalı tutulması istenmemiş. Geçen yıl burayı tam 8 bin 500 ziyaretçi dolaşmış.
Her şey 1961'de ülkeye gelen önemli bir ülke başkanını ağırlamak için doğru dürüst bir mekanın olmamasıyla başlamış. Amerikalılar hemen bir komite kurmuş ve bağışlarla Dışişleri'nin son derece sıkıcı, alçak tavanlı, hiçbir özelliği olmayan mobilyalarıyla Amerika'yı anlatmayan bir katı baştan sona değiştirilmiş. İşte Esther Coopersmith de bu komitenin içinde yer alıyor. Öğreniyoruz ki bu salonlarda şu anda değeri 100 milyon doları aşan antika masa, sandalye, porselen, gümüş, resim, sehpa var. Hepsi ABD yapımı ama başta İngiliz etkisi olmak üzere bir çok ülkenin izlerini görmek mümkün.
Odalar arasında dolaşırken gruptaki herkes birden yere bakmaya başlıyor. Çünkü yerleri Türk halıları süslüyor. Küratör hemen araya giriyor ve orjinalinin depoda tutulduğunu ve yerdeki üç kopyasının Türkiye'de yapıldığını ve tam üretimin tam iki yıl sürdüğünü anlatıyor.
1775'te Thomas Jefferson'ın Bağımsızlık Bildirgesi'ni hazırladığı masayı da bu arada görme fırsatı yakalıyoruz. Dünyayı değiştiren bildirgenin hazırlandığı masanın dizaynı son derece ilginç. Diplomasi yapılan 42 odada geçen yıl tam 100 toplantı gerçekleşmiş. Odaları dolaşırken benim aklıma bir hafta önce Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ın sözleri geliyor. Biliyorsunuz, Günay, devlet misafirlerinin otel lobilerinde karşılanmasını eleştirerek, saraylardan birini devlet kabul evine dönüştürmek için çalışmalara başladıklarını söylemişti. Umarım bu projeyi itirazlar yükselmeden gerçekleştirmeyi başarır. Çünkü hakikaten de mekânın ne söylediği çok önemli. ABD Dışişleri Bakanlığı'ndaki 42 odayı süsleyen ABD'nin en eski mobilyalarını seyrederken bunu düşündüm.