Böylesi iddialı bir raporla karşılaşınca Suzan Sabancı Dinçer'e, "Hiç mi çekindiğiniz bir sonuç yok. Ya da sizi eleştirebileceğimizi düşündüğünüz, beğenmediğiniz bir tarafınız" diye soruyoruz. Suzan Sabancı da samimi bir cevap veriyor: "Akbank'ın metrekare başına düşen karbon emisyon miktarını yüksek bulabilirsiniz. Azaltmaya çalışacağız. Çevre en hassas olduğumuz konu."
Sürdürülebilirlik Raporu ile Akbank karbon emisyonu ile ilgili raporlarını ilk kez açıklıyor. Akbank Sabancı Center, doğalgaz tüketimi sonucunda karbon emisyonu 608 ton olmuş. Bu rakam 2007'de 621 ton, 2008'de ise 558 ton imiş. Akbank şimdi bu rakamları aşağı çekmek için bir dizi tasarruf tedbirleri uygulamaya başlamış. Aynı şekilde Maslak Operasyon Merkezi'nin karbon emisyonu 2009 yılında ilk kez ölçülmüş ve 859 ton çıkmış. Şubeler ise odun, kömür, motorin ve bütan tüketimi sonucu 2 bin 917 ton karbon emisyonuna sebep olmuş. 2008 yılında Akbank bünyesinde karbon emisyon miktarındaki artışı ise yeni sunucuların hizmete alınması olarak açıklanıyor.
Akbank, yüksek biyo çeşitliliğe sahip ya da koruma alanlarının içinde ya da yakınlarında faaliyette olmadığını da bu raporla açıklıyor.Çevre konusundaki hassasiyetini, yeni yapılacak olan yemekhanede kullanılan yağların kanalizasyona sızmaması için aldığı önlemleri dahi açıklayan bankanın, 2009'da müşterilere posta yerine elektronik ortamda giden ekstreler sayesinde 5.4 milyon lira tasarrif ettiğini ve yüzlerce ağacın kurtulduğunu öğreniyorz. 2010 yılında hedef 1131 ağacın daha kurtarılması ve 12 milyon lira tasarruf yapmak. Özetle Akbank, musluktan, aydınlatmaya, bilgisayar ekranından, servis araçlarına kadar her konuda en çevreci davranışa geçtiklerini ilk kez bu raporla duyuruyor.