Hani nerdeyse Brüksel'de açılışı yapılan İstanbul Merkezi, Fenerbahçe'nin gölgesinde kalacaktı.
İstanbul Atatürk Havalimanı VIP salonunda buluşan ve eski büyükelçiler, milletvekilleri, akademisyenler, sanatçı ve gazetecilerden oluşan yaklaşık 90 kişilik Brüksel ekibinin bir günlük yoğun Brüksel programının dönüş saati bile Fenerbahçe-Chelsea maçına göre ayarlanmıştı.
Fenerbahçe kendi sahasında attığı gollerle Türkiye'yi sevince boğmuştu, şimdi herkes İngiltere'de oynanacak maça kilitlenmişti.
Yani diyeceğim o ki, ekipte yer alan ve maçı önemli bulsa da sabaha kadar uykusuz kalma pahasına izlenecek kadar önemli bulmayan birkaç kişinin dışında herkes halinden memnundu!
Belçika'da insana saygı gereği, ses kirliliği yaratmasın diye gece 23.00'ten sonra hiçbir uçak havalanamıyordu. Türkler bunu n için dahi özel bir izin almayı başarmıştı. Fenerbahçe için değerdi.
Açılış sonrası herkes büyük bir hevesle Conrad Oteli'nde özel olarak hazırlanan bir salonda büyük ekran karşısında işte bu önemli maça kilitlendi ancak daha ilk dakikalarda yenen golün ardından salonda gülen yüzler hüzünlendi. İstanbul Merkezi'nin açılışı nedeniyle yapılan konuşmalara da Fenerbahçe maçı damgasını vurdu tabii. Hatta Açılışa katılan Avrupa Komisyonu Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn, Fenerbahçe'nin renklerinde bir kravat takmayı dahi ihmal etmemişti. Rehn, 'Başbakan Erdoğan'ı burada göremediğim için üzgünüm. Fenerbahçe'yi desteklemek için bugün sarı lacivert kravat dahi taktım' deyince, salonda büyük alkış koptu.