Salı günkü grup toplantısında Tayyip Erdoğan bir kere daha "milliyetçilik" üzerinde durdu. Konuşmasında, ırkçılıkla, vatan sevgisine dayanan milliyetçilik arasındaki farkı ortaya koydu. Türkiye Cumhuriyeti'nin ilan edildiği yıllarda kafatasları üzerindeki çalışmaları hatırlattı.
Gerçekten de, Atatürk döneminde 64 bin kişinin kafatası fişlenmişti. Bu bilgiye Mustafa Armağan'ın bir makalesinde rastladım. O da, Afet İnan'ın 1947'de çıkan "Türkiye Halkının Antropolojik Karakterleri ve Türkiye Halkı" adlı kitabına atıfta bulunuyordu. Kitabın alt başlığı "Türk Irkının Vatanı Anadolu (64 bin kişi üzerinde anket)" şeklindeydi. Afet İnan, Anadolu'daki 64 bin kişiyi fişlemişti. Şöyle ki: 20 bin 263'ü kadın olmak üzere, toplam 64 bin kişinin pergelle kafatası uzunluğu ve genişliği, küçük alın, yüz ve alt çene açı genişliği ölçümleri gerçekleştirilmişti. Ayrıca, göz açıları iç ve dış genişliği, burun ve ağız genişliği, ofrion çene yüksekliği, dudak ve nazion kenarı, nazion çene yüksekliğiyle, burun ve kulak yüksekliği, bir de kulak genişliği ölçülmüştü. Ayrıca burun profili düz mü, dalgalı mı, yoksa kavisli mi, tetkik edilmişti. Afet İnan, Türklerin kafatasının Avrupalılarınki gibi "brakisefal" olduğunu kanıtlamaya çalışıyordu. Yani halkımız "Alp insanı"ydı; medeniydi... o kadar ki, Avrupa'yı medenileştirenler de Türklerdi!
Mustafa Armağan'ın verdiği bilgiye göre, bizzat Atatürk, Şevket Aziz Kansu'ya kendi kafatasını ölçtürmüştü. Kansu, Aralık 1938 tarihli "Ülkü" dergisinde, Atatürk'ün ölümü üzerine çıkan yazısında olayı şöyle anlatıyordu: "1932 yılı 19-20 Ağustos gecesi, Yalova: Beni çağırdı, yanına yaklaşıyorum. Elimde bir çap pergeli var. Onun, milyarlarca ve normalin üstünde bir konstrüksiyon ve fonksiyona sahip nöronlarının yarattığı dimağını saklayan asil ve kahraman başını ölçüyorum."
Türk ırkını "üstün ırk" telâkki eden ve Kürtlerin çoğunlukta yaşadığı bölgelere inadına "Ne mutlu Türk'üm diyene" diye yazan bir zihniyete aslında karşı çıkıyor Erdoğan. Çünkü böyle bir milliyetçilik, kapsayıcı değil, çatışmacı ve ayrımcı.