Önce Çevik Bir, sonra da Teoman Koman ile Çetin Doğan, dönemin Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı'nın 28 Şubat'taki sorumluluğuna işaret etti. Çevik Bir, görevini emir komuta zinciri içinde yaptığını belirtti. Teoman Koman, Jandarma Genel Komutanı olduğu dönemde MGK toplantılarına katıldığını, kararlarda imzası olduğunu söyledi. Ancak Batı Çalışma Grubu'nun (BÇG) MGK kararlarından bağımsız olarak Genelkurmay Karargâhı'nda hazırlandığını ifade etti. Çetin Doğan da, BÇG sorumluluğunun emir komuta zinciri içinde kendisine verildiğini kaydeder- ken, bu zincirin başında Karadayı'nın bulunduğuna işaret etti.
İşin ucu Karadayı'ya vardıktan sonra, bu defa sıra "28 Şubat bin yıl sürecek" diyen Hüseyin Kıvrıkoğlu'na uzanmaz mı? Sanırım, cezaevinde bulunan 28 Şubat tutukluları, çok sayıda kişiyi bulaştırırlarsa, davanın çıkmaza gireceği hesabını yapıyor. Ama baksanıza Balyoz'da 325 subay yargılanıp ceza aldı. Kalabalıklar hâkimlerin gözünü korkutmuyor; rütbe de. İşte, Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ hâlâ cezaevinde.
Türk Silâhlı Kuvvetlerinde, emir komuta zinciri içinde siyasete müdahale, hatta darbe, meşru olarak görülüyordu. 27 Mayıs'ta kurulan askeri vesayet rejimi, son zamanlara kadar devam edegeldi. 28 Şubat da, emir komuta zinciri içinde gerçekleşen bir darbe. AK Parti iktidarına karşı girişilen kara propaganda faaliyetleri de öyle. Sözgelimi, altında Dursun Çiçek'in ıslak imzasını taşıyan İrtica ile Mücadele Eylem Planı. Bunun İlker Başbuğ'un bilgisi haricinde hazırlandığını söyleyebilir miyiz? Bütün bunları ortada hafifletici bir sebep var diye söylüyorum. Askerler aldıkları eğitim gereği ve on yıllarca süren uygulama sonucu, "Cumhuriyeti koruma ve kollama bizim vazifemiz; bunu emir komuta zinciri içinde yaptığımız takdirde meşru bir davranış içindeyiz" düşüncesindeydi. Askeri vesayet kırılmak isteniyorsa, "O değdi, bu değdi" diye subayları bir bir içeri atmaktan ziyade, Harp okullarındaki eğitimi değiştirmek ve demokrasilerde askerin konumunu doğru olarak onlara öğretmek gerekir.