BDP'liler de açlık grevine başladı. Bu arada hükümet cenahı da hareketli.
Anadilde savunma tasarısı Adalet Komisyonu'nda; kısa sürede Meclis'ten geçebilir.
Ama, iki talep daha var. Bunlardan biri anadilde eğitim, ikincisi, Öcalan'ın avukatlarla görüşmesi.
Hükümet, anadilde eğitim talebinin, seçmeli Kürtçe ile karşılandığını savunuyor.
Oysa bu yeterli değil. AK Parti'nin Anayasa Uyum Komisyonu'na sunduğu bir teklif var. 42'nci maddede yer alan, "Türkçe'den başka hiçbir dil, eğitim ve öğretim kurumlarında Türk vatandaşlarına anadilleri olarak okutulamaz ve öğretilemez." hükmünün yeni anayasa metnine konulmaması önerildi. Söz konusu ibare anayasa metninden çıkarıldığı takdirde, Kürtçe anadilde eğitim sadece yasayla sağlanabilir. Anayasanın bu sınırlayıcı hükümden kurtulmasını, anadilde eğitim konusunda önemli bir adım olarak değerlendirebiliriz.
Öcalan'ın avukatlarla görüşmesi meselesinde ise, bazı pürüzler mevcut.
Apo'nun, görüşmelerinin kayda alınmamasını talep ettiği belirtiliyor. Gerçekten böyle bir talep varsa, iktidarın kabul etmesi mümkün değil. Çünkü Öcalan'ın hâlâ PKK'nın lideri konumunda hareket ettiği ve fırsat bulduğunda dağ kadrosuna talimat verdiği biliniyor.
Açlık grevlerinin kimse hayatını kaybetmeden son bulmasını diliyorum. Ama taleplerde de, belirli bir sınır aşılmamalı.