Belediyelere ilişkin kanun tasarısı Meclis gündeminde, çok etkili bir muhalefetle karşı karşıya. Oysa, tasarı, ne MHP'nin dediği gibi Türkiye'yi bölünmeye götürecek aşırı bir yerelleşme getiriyor, ne de CHP'nin ileri sürdüğü gibi merkezi yapıyı güçlendiriyor. Tam bir orta yol benimsenmiş durumda. İl Genel Meclisi'nin ve İl Özel İdaresi'nin kaldırılması, belediyelere ilâve kaynak transferi, yerelleşme yolunda atılmış adımlar. Büyükşehir belediyesi sınırlarını il sınırlarına kadar genişletmek ve bazı belde belediyelerinin faaliyetine son vermek ise, merkezileşmekten ziyade, daha etkili bir icraatı amaçlıyor. Zira çok sayıda beldenin maddi imkânları personel giderine bile yetmiyor; vasıflı elemanı, yeterli araç gereci yok. Ayrıca, özellikle turistik bölgelerde, belde belediyeleri plansız programsız aşırı yapılaşmayla çevreyi olumsuz etkiliyor, taş yığınları ortaya çıkıyor. Örnek, Bodrum beldeleri...
Ama benim de bu kanunda karşı çıktığım çok önemli bir husus mevcut. Bir yandan, İl Genel Meclisi'ni ve İl Özel İdaresi'ni kaldırarak çift başlılığı sona erdirmeye çalışıyorsunuz, bir yandan da valinin, belediyenin yatırımları üzerinde denetimi sürüyor. Bu çok yanlış. Böyle bir denetim, merkezin vesayetinin devam ettiği anlamına gelir; kötü niyetle kullanılabilir. Zaten AK Partili belediyeler de, valiliğin devreye girmesine karşı. Kanunun bu maddesinde bir değişikliğe gidileceği umudunu taşıyorum.