Açık Toplum Vakfı ve Boğaziçi Üniversitesi "Türkiye'de muhafazakârlık" araştırmasını tamamladı. Sonuçlardan anlaşılıyor ki, iddia edilenin aksine, AK Parti döneminde toplum muhafazakârlaşmamış, aksine, 2006 ile mukayese edildiğinde, aşırı uçlar törpülenerek "ılımlı muhafazakâr" bir anlayışta birleşilmiş. Sonuç raporunda durum şu şekilde özetleniyor: "Gerek siyasal, gerek özel hayata ilişkin muhafazakârlık tutumlarında uç noktalardan ortalara doğru bir toplaşma eğilimi meydana çıkıyor. Bir başka deyişle, hem siyaset, hem de özel hayat hakkındaki muhafazakâr tutumlarda, kendini hiç muhafazakâr bulmayanların ya da kendini çok muhafazakâr bulanların oranı azalıyor. Buna mukabil, muhafazakârlığını orta seviyede değerlendirenlerin oranı artıyor."
Nispetleri vermek gerekirse... "Kendimi hiç muhafazakâr bulmuyorum" diyenler % 15.7; "Kendimi tamamen muhafazakâr buluyorum" diyenler % 30; buna mukabil, bu ikisinin ortasında bir yolu seçenler % 49.9. (2006'da % 39.5 idi)
Bahçeşehir Üniversite profesörlerinden Yılmaz Esmer'in yürüttüğü Değerler Atlası'nda da benzer sonuçlara rastlamıştık; araştırma, Türk toplumunun muhafazakâr yapısını ve aileye atfedilen önemi ortaya çıkarmıştı. Açık Toplum Vakfı'nın muhafazakârlık araştırmasında da, muhafaza edilmesi gereken en önemli toplumsal kurum % 50.4 ile aile. "Sağlam bir aile yapısı, birbirine kenetlenmiş güçlü bir milleti oluşturur" düşüncesine inandığım için, bu sonuçlardan fevkalade memnun oldum.
Aynı araştırma, cinsel yaşantı ve kadına bakış açısında, 2006 ile mukayese edildiğinde, toplumun daha hoşgörülü bir nitelik kazandığını ortaya koyuyor. Sözgelimi, "Sizi hangi cinsel yaşantı biçimi rahatsız eder?" sualine verilen cevapları şöyle sıralayabiliriz: "Eşcinseller eder" diyenlerin oranı 2006'da % 72.8 idi; 2012'de % 68. Aynı şekilde "Evlenmeden aynı evde oturan kadın ve erkek çiftler rahatsız eder" diyenler 2006'da % 61 iken, 2012'de % 56.7'ye düşmüş.
"Açık giyen kadınlar rahatsız etmez" 2006'da % 47, 2012'de % 64. "Flört eden gençler rahatsız etmez" hem 2006'da, hem 2012'de % 59. "Boşanmış kadınlar rahatsız etmez" 2006'da % 84; 2012'de % 87. "İçki içenler rahatsız etmez" 2006'da % 34, 2012'de % 46. "Barlara, diskoteklere gidenler rahatsız etmez" 2006'da % 38.8, 2012'de % 49.
Bu araştırma, "endişeli modernler"in kaygılarını belki kısmen azaltır. İnsanlar baskı olmayınca daha ılımlı bir çizgiye geliyor. Söz konusu araştırma da, bu düşünceyi doğruluyor.
