Kılıçdaroğlu iddiasını, Sızıntı kitabının 178. sayfasındaki bilgilere dayandırıyor. Kitaba göre Büyükelçi Pearson, ABD'ye kriptolu olarak şu telgrafı çekmiş: "Erdoğan güçlü bir müttefikimizdir... Org. Hilmi Özkök'ün sadakatli duruşu sahiplenilmelidir. Muhalif orgeneraller Özkök'ün çizgisine itiraz etmektedir... Erdoğan, kendisine desteğin devamı halinde, ABD'nin bir müttefiki olarak Türk hava sahasını, kara ve demiryollarını, Mersin ve İskenderun limanlarını kullanımımıza açacağını taahhüt etmektedir. Ancak Türk ordusundaki üst rütbeli subaylar tarafından sürekli engelleniyoruz. Amerikan menfaatlerine karşı çıkan Aytaç Yalman, Şener Eruygur, Çetin Doğan, Hurşit Tolon, Fevzi Türkeri, Tuncer Kılınç, Yaşar Büyükanıt, Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök'ün emir ve talimatlarına uymadıkları gibi her an muhtıra verebilirler. Bu bakımdan değerlendirildiğinde, güçlü bir medya grubunun oluşturulmasına acilen ihtiyaç duyulmaktadır. Bu konu Recep Tayyip Erdoğan ile paylaşılmış olup, teyidi alınmıştır."
Kılıçdaroğlu, yukarıdaki cümleleri okuduktan sonra, Tayyip Erdoğan'ın, medyaya baskı yaparak bu konunun üzerine gidilmesini önlediğini de söyledi. Oysa 6 Haziran 2003 tarihli gerçek Wikileaks belgesine baktığımızda, söz konusu iddialardan eser olmadığını görüyoruz. Pearson'ın telgrafı, askerlerin AK Parti'den duyduğu rahatsızlığı anlatıyor: "Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök, AK Parti'yi anti-laik uygulamalara karşı uyarırken, bir yandan da, yüksek rütbeli generallerle arasındaki anlaşmazlığı dindirmeye çalıştı. Ancak her iki amacında da başarısız kaldı. Ordu ve AK Parti'nin, hem kendi içlerindeki, hem de aralarındaki gerginlik artıyor. Fakat, bir darbe ihtimali görmüyoruz."
Pearson'ın ABD'ye gönderdiği telgrafta, Aydınlık'ta ve Sızıntı kitabında adı geçen generallerin isimleri sıralanıyor ama, "Bunlar Amerikan menfaatlerine karşı" denilmiyor. Onların, "Genelkurmay Başkanı Özkök'e karşı olduğu" belirtiliyor. Zaten, Özkök'ün AK Parti'yi antilaik uygulamalar hakkında uyarmasının sebebi de, telgrafta, "Cumhuriyet gazetesinin 'Genç subaylar rahatsız' manşetiyle duyurduğu tepkileri yatıştırmak" olarak açıklanıyor.
Aynı yazıda Pearson'ın, "Askerin ve diğer Kemalist Müesses Nizamın (cumhurbaşkanı, yargı, bürokrasi, CHP, medyanın önemli bir bölümü ve üniversite) AK Parti'yi İslâmcı amaçları dolayısıyla benimsemediğini" anlatıyor.
6 Haziran 2003 tarihli telgraf, Erdoğan'ın ihanetini değil ama, askerlerin darbe hazırlığı içinde olduklarını gösteriyor.