Bazı kesimler 12 Eylül'ün solcuları ezip geçtiği iddiasını seslendiriyor.
Hatta Kılıçdaroğlu, Erdoğan'a "Siz 12 Eylül'ün ürünüsünüz" bile demişti. Bu tamamen yanlış bir iddia. 27 Mayıs, CHP ile el ele, Demokrat Parti'yi ezdi. Türkiye'deki solcu aydınlar, 1971'de askerle işbirliği yaparak, sol darbe hazırlığına giriştiler. Böylece ilk aşamada Milli Demokratik Devrim (MDD) gerçekleşecek ve sosyalizme giden yolun önü açılacaktı.
İlhan Selçuk, Doğan Avcıoğlu, Devrim gazetesi, bu hedefe yönelik yayınlar yaptılar. 12 Mart müdahalesi, tabandan gelen solcu- devrimci-darbeci dalgayı bastırmak için gerçekleşti ve sonunda solu ezdi. 12 Eylül ise, bütün siyasi partileri kapattı. Ülkücüler de, sosyalistler gibi işkence gördüler.
Ama onlar, devleti koruma adına, bu işkenceleri açıkça seslendirmediler.
Milli Selâmet Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi'nin hem Genel Başkanları, hem bazı milletvekilleri hapse girdi; yargılandı. Kenan Evren'in "Biz eşit davrandık; bir o taraftan, bir bu taraftan astık" sözü hâlâ hafızalardadır.
Bugün Evren yargı önünde.
Bir sonuca varılamayacağını söyleyip, hâlâ olayı küçümsemek isteyenler çıkıyor ama Türkiye'nin darbelerden hesap sormasının önemli bir aşamasında bulunduğumuz ve bunun da esaslı bir demokratik adım olduğu unutulmamalıdır.