CHP'de 2. Dersim olayı patlak verdi. Kılıçdaroğlu'nun "Tarihimizle yüzleşmemiz gerekir" diyen Hüseyin Aygün'e sahip çıkacağını tahmin ediyorum. Zaten Bursa'dan gelen medya temsilcileriyle konuşan Kılıçdaroğlu, düşüncesini açıkladı: "Kendisi grubun kapalı toplantısında Atatürk'ü suçlayan bir ifadesinin bulunmadığını söylüyor" dedi. Buna mukabil, Kılıçdaroğlu, kapalı grup toplantısında seslendirdikleri eleştirileri, grup başkanvekilinin izni olmadan bir basın toplantısıyla açıklayan 12 milletvekilinin disiplinsiz davrandıklarını hatırlattı: "Herkes düşüncesini kapalı oturumda söylemiştir. Onu medyanın önüne taşıyıp, oradan acaba biz neler elde edebiliriz gibi bir anlayışla yola çıkanları, samimi Cumhuriyet Halk Partili bulmuyorum. Onlar için gereği yapılacak" şeklinde konuştu.
Son olay, "eski CHP, yeni CHP" kavgasının sürdüğünü gösteriyor. Kılıçdaroğlu'nun koltuğunda hâlâ gözü olanlar var. Ama kolay değil. Yılların tecrübesi bana gösterdi ki, bir kere o makama geçip oturdunuz mu, fazla başarılı olmasanız dahi, orada kalıyorsunuz.
Bursa'dan gelen gazetecilerle konuşurken Kılıçdaroğlu, Dersim'le ilgili önemli bir çağrıda da bulundu. Arşivlerin açılmasını istedi. Madem yüzleşelim diyoruz, üstünü örtmektense, yapılanları çıplak gözle bir görelim. Böyle bir şeffaflaşma, acı hikâyelerini babadan oğula nakleden Tuncelileri de eskiden yaşamış oldukları o travmadan kısmen kurtarabilir.