Yıllar önce, ABD'de Komünistlere yönelik cadı avı sürürken, Mc Carthy isimli senatör, cebinden çıkardığı bir kâğıdı herkese göstermiş, "İşte komünistlerin listesi burada" demişti. Kimse listeyi görmemiş, ama ona inanmıştı. Sonradan anlaşıldı ki, Mc Carthy, temizlikçiye gönderdiği kıyafetlerinin listesini etkileyici bir şekilde sallayarak, insanları ikna etmeye çalışmıştı.
"Değdi, değmedi" mantığıyla, -özenli davranılmazsa-, çok kişiyi okkanın altına atabilirsiniz. Prof. Büşra Ersanlı ile gazeteci Nuray Mert arasında geçen bir telefon görüşmesinden söz etmek isterim. 14 Temmuz 2011'deki, PKK'nın Silvan saldırısı ardından, TSK bir hava harekâtı başlatmıştı. 15 Temmuz'da, Nuray Mert, Büşra Ersanlı'ya, "canının sıkıldığını" söylüyor. Bu ifadeyi, "Mert ve Ersanlı teröristlerin öldürüleceğinden dolayı üzüntü duyuyorlar" şeklinde yorumlamak da, "karşılıklı kan dökülmesi barış umutlarını berhava edecektir" gerekçesiyle üzülüyorlar demek de mümkün. Gerçek hangisi diye sorarsanız, "İkincisi" derim. Kimse öküzün altında buzağı aramasın. Zaten, Büşra Ersanlı, "ilkel bir sidik yarışı" derken, bu tırmanışı da eleştirmiş olmuyor mu?
İşte dinlemeye takılan konuşma:
Nuray: Çok da can sıkıcı şeyler oldu ya. Bütün tadım kaçtı yani zaten yoktu, çok sinirliyim.
Büşra:Evet yani. Yani şimdi bombalandı diyorlar.
Nuray: Bir sürü şey diyorlar. Bir de yani öyle bir şey var ki tam bir savaş dili hâkim öyle değil mi?
Büşra:Evet evet. Ama bırakmıyor. Yani şey aslında çok ilkel bir sidik yarışı halinde.
Nuray: Ya evet ama çok korkunç ya.
Büşra:Çok korkunç evet.
Nuray: Gittikçe korkunçlaşacak diyorum.
Büşra: Ama bırakmıyor şey horozlanmaya devam ediyor AK PARTİ bırakmıyor peşini.
Nuray: Ama hep o kafa... Zaten hiçbir zaman değişmediler ki.
Büşra: Ama insan ölüyor ya.
Nuray: Tansu ÇİLLER kafasında.
Büşra: Evet aynı.
Nuray: Ben sana söyleyeyim yani. Bu seçimde herkes hafife aldı ama. Yok MHP'nin oyları falan. Ben hiç öyle değil... Bu toplumu savaşa hazırlıyor diye algıladım onu.
Büşra: Evet.