İstanbul, güzel bir şehir. Hem ana kent Belediye Başkanı'nın, hem de ilçe belediyelerinin katkısıyla daha da güzelleşiyor. Ama, aksayan noktalar da var. Bir iki şikâyeti dile getireceğim.
Bunlardan biri, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'yle ilgili. Malûm, onu da ışıklandırdılar ama, birinci köprü kadar başarılı bir netice elde edilemedi.
Arada sırada, kırsal alandaki lokantalarda olduğu gibi rengarenk yanıyor ışıklar. Hiç değilse tek renk olmasına özen gösterilmeli.
Bir başka yakınma da, İstinye'den. Ramazan boyunca İstinye koyunun yanındaki toprak sahaya bir panayır kurulmuş. Geç saatlere kadar yüksek sesle konserler veriliyor. Diskoteklerin müziğinin kısılmasına bu kadar dikkat eden belediye yetkilileri, nedense İstinye panayırına karşı çok hoşgörülü.
Orada oturanların canı can değil mi?
Bir şikâyet de, Nişantaşı sâkinlerinden. Nişantaşı malûm nezih bir mekân. Eğlence merkezi olmaktan ziyade, rezidansların bulunduğu bir mahalle.
Şimdi bazı yerlerde, sabahlara kadar gümbür gümbür müzik çalıyormuş. Bence bunun ortası bulunmalı.
Sokaklara taşan masalar, cıvıl cıvıl gençler güzel de, orada oturan mahalleliler de gözardı edilmemeli.