Devrimci Karargâh davaları birleştirildi. Birinci dava, Bostancı'daki çatışmada hayatını kaybeden Orhan Yılmazkaya merkezli olarak açılmıştı. İkinci davanın en önemli ismi ise, eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı. İki dava birleşince, birinci davanın sanıkları itiraz etti: "Biz hayatı boyunca devrimcilerle ve sosyalistlerle mücadele etmiş, işkenceci polis memuru Hanefi Avcı'yla birlikte yargılanmak istemiyoruz."
Gerçekten de çok garip bir durum var ortada. Hanefi Avcı, arkadaşım dediği Necdet Kılıç'la irtibatlı dahi olsa, onu PKK işbirlikçisi Devrimci Karargâh örgütü bünyesine nasıl koyacaksınız? Zaten sanıklar bile onu istemiyor. Bunun bir tek mantıklı gerekçesi olabilir: "Devrimci Karargâh, derin devletin kullandığı bir taşeron örgüttür." Ancak o zaman, Hanefi Avcı'yla bir ilişki kurabilirsiniz. Ama bu ilişki, hayatı boyunca komünist ve sosyalistlerle, terör örgütleriyle mücadele etmiş bir polis memurunun, o davada eğreti durmasını gene de engelleyemez.