Seçim öncesi verilen sözlerden biri Yassıada'da bir demokrasi müzesi kurulmasıydı. Turizm ve Kültür Bakanı Ertuğrul Günay, dün bir grup gazeteciyle Yassıada'ya gitti ve böylece ilk adım atılmış oldu.
1960... 2011... Aradan 41 yıl geçmiş! Nihayet, Demokrat Partililerin çocukları ve torunlarına bir nevi "özür beyanı" sayılacak önemli bir gelişmeyle karşı karşıyayız. Adada, 27 Mayıs darbesi hakkında yazılan bütün kitapların ve çekilen filmlerin toplanacağı kapsamlı bir arşivin oluşturulacağını sanıyorum.
Bir zamanlar, Yassıada'daki mahkemede çekilen Başol ve Egesel'li filmler montajlanıp, dış sesle birlikte sinemalarda ya da okullarda oynatılırdı. Dış ses, "Düşük" diye anılan Demokrat Partililere hakaret yağdırırdı. Bir de özel radyo yayınları mevcuttu. DP'lilerin ne hırsızlıkları, ne ahlâksızlıkları bırakılırdı.
Ertuğrul Günay'dan önemli rica: O filmleri ve radyo yayınlarını acaba bulma imkânı var mı? Talimat verilsin! Eğer yüz kızartıcı buldukları için imha etmedilerse, ordunun arşivlerinde duruyordur. Bu filmler, ibret-i âlem için o dış sesle birlikte yayınlansın. Yassıada'nın Silivri ile mukayesesini yapanlar, bilgi kirliliği ve cehalet sayesinde, bu yalanı belirli bir yaşın üzerindekilere kolayca yutturuyor. Hiç değilse, Yassıada Demokrasi Müzesi'nde o filmleri seyredenler, yakın tarihimizdeki olaylara daha doğru bir teşhis koyabilir.