Türkiye'nin en iyi haber sitesi
NAZLI ILICAK

Bugün yalanlıyor, dün kabul etmişti

Zaman gazetesinin yayınladığı bilgi notunun önemli bölümünün dökümünü aşağıda veriyorum:
"BİLGİ NOTU İSTİHBARAT HAZİRAN 2007
KONU: Org. İlker Başbuğ'un gayriresmi iletişim ve imaj danışmanı olarak görev yapan Doç. Dr. Nuran Yıldız ve faaliyetleri
KİMDEN: İstihbarat Başkanlığı'ndan
KİME: Genelkurmay Başkanı'na
.....
4) Yukarıda ifade edilen hususların yanında Dr. Yıldız'ın, Org. Başbuğ'la sivil kesimdeki bürokrat, siyaset adamı ve akademisyenler arasında iletişim sağlanması konusunda yardımcı olduğuna dair bilgiler bulunmaktadır. Bu kapsamda bilgilere göre, Org. Başbuğ'un, Dr. Yıldız aracılığı ile ANAP Genel Başkanı Erkan Mumcu'ya cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili olarak,
a) CHP'nin kendi istedikleri dışında bir AKP'linin (Milli Görüşçü-Fethullahçı) aday gösterilmesi durumunda, Meclis'teki oylamaya kesinlikle katılmayacağını,
b) Recep Tayyip Erdoğan-Abdullah Gül-Bülent Arınç üçlüsünden birisinin aday olması halinde, CHP-ANAPDYP'nin katılmadığı durumda, cumhurbaşkanının sadece AKP'nin cumhurbaşkanı olacağı ve bu yüzden TSK'nın başkomutanı olamayacağından hareketle, TSK'nın buna müdahale edeceği,
c) Bu müdahale neticesinde hükümetin düşeceği, bunun Anayasa Mahkemesi ile görüşülerek sağlandığının bizzat Org. Başbuğ tarafından ifade edildiği, Anayasa Mahkemesi'nin AKP'yi kapatacağı, Recep Tayyip Erdoğan Abdullah Gül-Bülent Arınç üçlüsünün siyaset yapmasının yasaklanacağı ve böylece AKP kadrosunun değişeceği,
ç) Aydın Doğan'a bağlı medya kuruluşlarının sağlayacağı medya desteği ile Erkan Mumcu önderliğinde birleşen ANAP ve DYP'nin çekim gücü ile bu partiye katılacak TSK'ya yakın ve AKP düşmanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Sinan Aygün, Abdüllatif Şener ve Cemil Çiçek gibi isimlerle bir oluşum sözü verildiği ve oluşumun müdahaleden sonraki ilk seçimlerde iktidara taşınacağına kesin gözüyle bakıldığı hususlarınının iletildiği bilgisi elde edilmiştir.
SONUÇ: Yukarıdaki hususların akredite olmayan basın kuruluşları tarafından ele geçirilmesi halinde TSK'nın kamuoyundaki güvenilirliği ciddi olarak zedeleyebileceği değerlendirilmektedir.
(H.Turgut AK/Dz.Kur. Alb. İKK Şb. Md.)"

***
İlker Başbuğ'un, İrtica ile Mücadele Eylem Planı'nı ve Poyrazköy'deki gömülü silâhları, basın toplantısında nasıl karartmaya çalıştığı da hepimizin hatırında.
Ayrıca, Başbuğ'un, Genelkurmay Başkanı olmadan önce, 4 Mart 2008 günü, gizlice, Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt'le konuştuğu da ortaya çıkmıştı. Bu görüşme, başörtüsüne ilişkin anayasa değişikliği aleyhine CHP'nin iptal davası açmasından 7 gün sonraya, AK Parti hakkında kapatma davasının açılmasından 13 gün önceye denk geliyor. Görüşmeyi gizli tutmak için komuta katı boşaltılmış ve güvenlik kameraları çalıştırılmamıştı.
İlker Başbuğ'un, cumhurbaşkanı seçimiyle ilgili faaliyetlerinde, "Anayasa Mahkemesi'yle görüştüm" derken, temasın, Osman Paksüt üzerinden sağlanmış olması kuvvetle muhtemeldir.
Yukarıdaki belgenin mevcudiyetini Genelkurmay Başkanlığı yalanladı.
Oysa, Genelkurmay Askeri Savcılığı, 6 Mayıs 2009'da, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdiği cevabi yazının ekinde (EK-A), o belgenin varlığını kabul etmişti. Genelkurmay Başkanlığı'ndan gelen 8 sayfalık 51 Numaralı DVD İnceleme Sonuç Raporu'nu İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na göndermişti.
Söz konusu raporun 6. sayfasında, Nuran Yıldız'la ilgili bilgilerin doğruluğu teyit ediliyor ve gizliliğin kalkmadığı açıklanıyordu.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA