AK Parti milletvekili adayı Nabi Avcı, "Başbakan bizimle istişare eder, müşterek bir karar ortaya çıkar ve onu savunur" demiş. Kusura bakmasın ama, parti içi istişareleri hepimiz biliyoruz. Karşılıklı fikir alışverişinden ziyade, liderin görüşünü teyit anlamını taşıyor. Bir fikir sorulsa dahi, eğer Genel Başkan'ın ne düşündüğü biliniyorsa, genelde o istikametteki düşünceler serdediliyor.
Parti içi meselelerin görüşüldüğü Erbakanlı iki toplantıda bulunmuştum. Birinde, başörtülü aday olsun ya da olmasın konuşuluyordu. Ben düşüncemi söyledim. Ama diğerleri, -belki de milletvekili adaylarının tesbit edildiği bir toplantıydı- sesini çıkartmadı.
Bir başka istişare toplantısı da, Fazilet Partisi içinde, Yenilikçilerle Gelenekçilerin çarpıştığı Büyük Kongre öncesine denk geliyordu. Erbakan, gruplar halinde milletvekillerini kabul etti. 10-15 kişi kadardık. Sadece ben, kendisine Abdullah Gül'ün önünün açılması gerektiğini söyledim. Sanırım, birkaç kişi daha benim katılmadığım toplantıda bu istikamette fikrini beyan etmiş. Ama zaten, o sırada Erbakan ile Yenilikçilerin ipleri kopmuştu.
Demek istediğim o ki, parti içindeki görüş alışverişleri, özgür bir ortamda cereyan etmiyor. Bir avuç insan, samimi düşüncesini ifade etse bile, çoğu gizliyor. Çünkü herkesin bir hesabı var.