Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde, Türkiye aleyhine açılan davaların % 14'ü, özgürlük ve güvenlik hakkını düzenleyen Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 5'inci maddesinin ihlâline ilişkin. Zaten bu yüzden tutukluluk süresini kısaltacak adımlar atıldı. Ama bu defa da, yargılamanın çok fazla uzaması yüzünden, arzu edilmeyen durumlar ortaya çıktı. Adalet Bakanlığı'ndan aldığımız istatistiğe göre, Ağır Ceza Mahkemesi'nde bir dosyanın sonuçlanması için ortalama 1622 gün (4 yıl 5 ay) gerekiyor. Bu süre, savcı ve ilk derece mahkemesinde toplam 582 gün, Yargıtay'da ise 1042 gün. Demek ki, Yargıtay'a giden bir dosya, yaklaşık 3 yılda karara bağlanıyor. Bunun 473 günü Yargıtay Başsavcılığı'nda, 400 günü Ceza Dairelerinde, 170 günü ise, Ceza Genel Kurulu'nda geçiyor.
Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemesi'nde ise, davanın sonuçlanması daha uzun sürüyor. Özel Yetkili Savcılıkta, süre, ortalama 642 gün; mahkemede 347 gün. Toplam, 989 gün; yani 2 yıl 9 ay gerekiyor. Buna bir de, Yargıtay'da geçen zamanı eklerseniz, CMK 250'de tarif edilen katalog suçlarda, davalar ancak ortalama 6 yılda sonuca bağlanabiliyor.
Sonuç olarak, süre, Yargıtay safhası da dahil, Ağır Ceza'da ortalama 4 yıl 5 ay, Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemesi'nde ortalama 6 yıl. İşte, adil yargılama için bu süreyi azaltmak lâzım.