CHP Genel Sekreteri Süheyl Batum, Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Menemen Şubesi'nin düzenlediği "Demokrasi ve Kubilay" konulu panele katıldı. Bir yanında, % 58'i içine sindiremeyen ve referandumda "evet" oyu kullananları "gaflet, dalâlet, hatta hıyanet" içinde gören ADD Başkanı Tansel Çölaşan vardı. Bilmiyorum, sadece bu tablo bile, CHP'deki değişim imajını yalanlamıyor mu? ADD ile kol kola "Devrim şehidi" Kubilay'ı anacaksınız...
Kubilay hadisesi, her sene laiklikte "iman tazelemek" için kullanılan resmi tarih tezidir. Objektif tarih, Menemen'e dışarıdan gelen bir avuç meczup ve esrarkeşin bu ilçede olay çıkarttığını, laik cumhuriyeti tehdit eder mahiyette büyük bir isyanın söz konusu olmadığını anlatır. 1930'larda, devrimleri yerleştirmek için belki olayın abartılmasına ihtiyaç vardı. Bugün ise, hâlâ "Menemen ve Kubilay" diyenler, bana göre, devletin dindarlar üzerinde sürekli baskı kurma planının bir parçası haline gelmekte.
Haydi bu tavrı görmeyelim... Ya Süheyl Batum'un Fethullah Gülen'e ilişkin sözleri? İlahiyat profesörü Muhammet Çakmak, CHP'deki değişimin sembollerinden biri olarak Parti Meclisi'ne seçildi. Çakmak, 21 Aralık 2010 tarihli Akşam gazetesine verdiği beyanatta Gülen'i övmüştü: "Fethullah Hoca Türkiye'de bir fenomendir. Kimsenin görmezden gelemeyeceği bilge bir adam. Fakir çocukların okuması için sonsuz gayret gösteren biri. Dünyanın her yerinde okullar açıyor. Fethullah Hoca, Türk toplumunun temel değer sistemine ve milletin, devletin daha da güçlenmesine katkı yapan bir kişidir. Saygıyla izliyoruz."
İşte o Menemen'deki toplantıda, Süheyl Batum'dan bu sözleri değerlendirmesini istemişler; o da şu cevabı vermiş: "Fethullah Gülen bana göre fenomen filan değil, CİA projesidir."
CHP ve Kılıçdaroğlu, acaba hangi çizgide? Muhammet Çakmak'ın görüşlerine mi katılıyor? Yoksa, Gülen'e "CİA projesi" yaftası yapıştıran Aydınlık gazetesi ve Doğu Perinçek ile aynı safta mı?