İlk estetik cerrahi denemeleri 1. Dünya Savaşı'ndan hemen önce başladı. 1. Dünya Savaşı, 2 milyon 800 bin yaralı, 500 binden fazla sakat ve harp malulü ile, cerrahinin önemli gelişmeler kat etmesine sebebiyet verdi. Hem ameliyat sonrası bakımın ehemmiyeti anlaşıldı, hem de kullanılan anestezi malzemeleri iyileşti. Bütün bunlar, estetik amaçlı ameliyatların önünü açtı.
Bu sahada ismini duyurmuş ilk cerrahlardan biri olan Suzanne Blanche Marguerite Noel, bir kadındı. Ünlü sanatçı Sarrah Bernhardt'ın kafa derisinde geçirdiği bir ameliyattan sonra çok gençleştiğini bir gazetede okumuştu. Bernhardt'la bir araya gelince, sadece alın ve göz kenarı çizgilerinin kaybolduğunu gördü. Ona yüz ovalini ameliyat yapmayı teklif etti. Lokal anesteziyle gerçekleştirilen bu ameliyat başarıyla neticelendi.
Ya tıbbın babası kim? Tabii ki üzerine yemin edilen Hipokrat... Milattan Önce 460'ta Kos adasında doğdu. Mısır, Suriye, İtalya ve Sicilya'ya yaptığı seyahatlerden topladığı bilgilerden yararlanarak, hastalıkların doğaüstü güçlerin değil, tabiatın getirdiği olaylar olduğunu söyledi. Büyü dünyasından çıkıp, tıp ilmini uygulamaya soktu. (Bu bilgileri de, Sydney Ohana'nın "Estetik Cerrahinin Tarihçesi" (Histoire de la Chirurgie Esthétique) isimli kitabından aldım.)