Atatürkçü Düşünce Derneği'nin başkanı Tansel Çölaşan, "Referandumda evet verenlerin tümüne, 'gaflet, delâlet ya da ihanet içinde' demedim. % 15'lik kesimi hedef aldım" diye bir düzeltme yaptı. Sadece, "evetçi" kanaat önderlerini, siyasetçileri, yazar-çizer takımını kastettiği anlaşılıyor. Öteden beri, Tansel Hanım'ın kutuplaştırıcı bir dili var. Başbakanın, "Hayır diyenler darbeci" sözü ne kadar yanlışsa, Çölaşan'ın bu cümlesi de, o ölçüde yanlıştır. Başbakan da, "Ben bütün hayırcıları değil, kanaat önderlerini hedef alıyorum" diye sözde tavzih etmişti. Ama hiç değilse referandumun sonunda, Başbakan özür dilemeyi bildi: "Hakkımı helâl ediyorum, benim de kırdıklarım varsa, özür beyan ediyorum" diye bir açıklama yaptı. Tansel Çölaşan, henüz o noktaya gelmedi. Yalnız, "hainlerin" alanını daralttı. Uzun yıllar Yüksek Yargı mensubu olarak görev yapan birinin ağzından, böyle cümlelerin çıkması hem acı, hem düşündürücü.