CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, askeri teamüle siyasetçilerin pek fazla burnunu sokmaması gerektiğini söylüyor: "Öteden beri askerlerin terfilerinde ve emekli sistemlerinde teamüller var. Kurumları kurum yapan da bu teamülleridir. Bu teamüllere siyasetin çok fazla burnunu sokmaması gerekiyor."
Halbuki o da biliyor ki, siyasi müdahale, adı Balyoz'a karışmış 11 generalin terfi etmeyip, bekletilmesi noktasında ortaya çıktı. Bir de, 1. Ordu Komutanı Hasan Iğsız'ın Kara Kuvvetleri Komutanı olması engellendi. Keşke, bu dönüm noktasında, Kılıçdaroğlu, CHP'nin "işbirlikçi geleneğini" aşıp, Erdoğan'ın yanında yer alabilseydi. Askeri müdahalelerle işbirliği teamülü maalesef CHP'nin genlerinde var. Bunu 27 Mayıs'ta, 28 Şubat'ta, 27 Nisan e-muhtırasında gördük. Kılıçdaroğlu'nun elbette mazide kalan o olaylarda bir günahı yok. Ama kendi partisinin geleneği onu bağlıyor.
"CHP, askeri müdahaleye karşı çıktı" itirazlarını duyar gibiyim.
27 Mayıs döneminde "CHP+Ordu=İktidar" formülünün temelinde ne var? Ya da 28 Şubat sürecinde, Deniz Baykal, siyasete müdahale eden askerleri, sivil toplum örgütlerine benzetmedi mi? Bu sözlerle, müdahaleye hakları olduğunu söylemedi mi?
Ya 27 Nisan e-muhtırası? Bakın CHP'liler nasıl tepki vermiş:
CHP Parti Sözcüsü Mustafa Özyürek: "Tabii bu bir muhtıradır. Hükümetin bunun gereğini yerine getirmesi gerekir."
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal: "Halkımız devlet organlarıyla çatışanlara sahip çıkmaz. Bu ortamda mağduriyet yok, dayatma var."
CHP Genel Sekreteri Önder Sav: "Gözümüz aydın, Türkiye'nin gözü aydın."
Onur Öymen (CHP): "Genelkurmay'ın tespitleri bizim tespitlerimizden farklı değildir. Laikliğe hakaret edeceksiniz ve sonra diyeceksiniz 'Ben değiştim' ve bu ülkenin cumhurbaşkanı olacaksınız. Bunları söylediğinizde siz çocuk değildiniz. Türkiye'yi Atatürk düşmanlarına teslim etmeyeceğiz."
Nur Serter: "Türk Silahlı Kuvvetleri'nin önünde, şanlı ordumuzun önünde saygıyla eğiliyoruz. Türk ordusu çok yaşa. Türk ordusu, 27 Nisan'da bizim sesimizi duymuş, bizim sesimize sahip çıkmış, demokrasiye sahip çıkmıştır. 27 Nisan'da, Türkiye Cumhuriyeti'nin gerçek iradesine sahip çıkmıştır."
Başka bir söze gerek var mı?