Tayyip Erdoğan ve Kemal Kılıçdaroğlu nihayet bir araya geldi. Önceden böyle bir görüşme yapılamaz mıydı? Neden iktidar, açılımda ilk adımlar atılırken, CHP liderini ziyaret etmedi? Edemezdi... Çünkü Baykal'ın farklı bir muhalefet tarzı vardı. Az daha buluşacakken, "kamera" diye ısrar etmesi, haklılığımızı gösteren bir emare.
Kemal Kılıçdaroğlu ise, diyalogdan yana bir tavır içinde. Az daha, tıpkı "kamera" mazereti gibi, Baykal'ın kaseti de, işi bozacaktı. Nereden aklına geldiyse, Kemal Kılıçdaroğlu, "Buluşmamızda kaset meselesini soracağım" demiş, Erdoğan ise, rahatsız edici bir üslûpla cevap vermişti. Gazetelerde, Deniz Baykal ile Nesrin Baytok'un tokalaşmayan görüntüleri de yayınlanmaz mı! Neredeyse, bir ay öncesine dönüyor, aynı krizi yeniden yaşamaya hazırlanıyorduk. Aklıselim galip geldi ve Baykal tartışması sona erdirildi.
***
CHP, ekonomik ağırlıklı tedbirler önerdi. İstihdamın ve refahın, problemin çözümünde etkisini inkâr etmek mümkün değil ama kimlik ve kültürel konulara ilişkin Kılıçdaroğlu'nun niçin hiçbir teklifi olmadı? Ya da Erdoğan, böyle bir konuyu neden açmadı? Yoksa açtı da, cevap mı alamadı?
Görüş alışverişleri birbirini izler mi? Sanmıyorum... Çünkü referandum öncesi kutuplaşma artacaktır. Ayrıca toplantıda somut öneriler ortaya çıkmadı. CHP'nin teklifleri ekonomiyle sınırlı kaldı. Bu da önemli bir noksan.
Erdoğan'ın konuşmasından anlaşılıyor ki, yeniden görüşme talebinin CHP'den gelmesi bekleniyor. Kılıçdaroğlu'nun böyle bir girişimde bulunacağını hiç sanmıyorum.
Son söz: İki partinin dışlanması görüntüsü hoş olmadı. Güneydoğu konusunda uzlaşılamayacağı bilinmesine rağmen, gene de MHP ile buluşmak için ısrar etmeliydi Erdoğan. Hele Barış ve Demokrasi Partisi'yle (BDP)... Cesetlerin üzerinde işkence yapıldığı iddialarına kızmış AK Parti Genel Başkanı Erdoğan. Bu yüzden, BDP'yi dışlamış. Kızacağına, gerçek mi, değil mi diye ciddi bir araştırma yapmak gerekmez mi? Eğer o fotoğraflar sadece bir propaganda malzemesiyse, bu da bilinmeli; böyle bir şeye tevessül eden BDP teşhir edilmeli.
***
Buluşma anının görüntülenmesi için gazetecilerin birbirinin üzerinden atlayıp, Erdoğan ve Kılıçdaroğlu'nun tokalaşmasının fotoğrafını çekmeye çalışması dahi, iktidar ile muhalefet arasındaki gayritabii ilişkiyi ortaya koyuyor. Sanki
"ak" ile
"kara" buluşuyor. Sanki
"gece", "gündüz"e kavuşuyor. Sanki yaz ayında kar yağıyor.
İktidar ve muhalefet partilerinin mensuplarının bir araya gelmesi, böyle büyük bir olay teşkil ediyorsa, kutuplaşmanın giderilmesi için, herkesin bir şeyler yapması gerekmez mi?