Bir şehir efsanesi, bir söylenti dolaşıyor Baykal'ın istifasından sonra. Tam da CHP, oylarını artırıyormuş, AK Parti ile mesafeyi kapatmış... Kaset olayı, bu tırmanışa engel olmak için tezgâhlanmış!!!
Oysa, bir iki ciddiye alınmayacak araştırma şirketi haricinde, CHP'nin AK Parti'ye yaklaştığına dair elde bulgu yok. CHP, hâlâ mahalli seçimlerdeki oy seviyesini koruyor. Bir puan aşağı, bir puan yukarı seyrediyor. Nitekim, dün Medya Mahallesi'nde Ayşenur Aslan'ın konuğu, A&G Araştırma'nın sahibi Adil Gür'dü. Gür, Baykal ve partisinin tırmanışa geçtiği iddiasının doğru olmadığını söyledi. Ayrıca, "Deniz Baykal, yeniden partisinin başına döner mi, dönerse ne gibi bir sonuç elde eder?" sorusu da kendisine soruldu. O konuda da Adil Gür'ün görüşüne aynen katılıyorum. Gözyaşlarıyla ıslanan bir veda konuşmasından sonra, Kurultay'da "Delegelerin ısrarlarına dayanamadım, döndüm" derse, mağduriyet algısı ortadan kalkacaktır. Adil Gür, hem "mağduriyet sona erer" diyor; hem de seçimlerde Baykal'ın kolay hedef haline geleceğini belirtiyor. Adil Gür'ün sözlerinden anlaşılıyor ki, çok kısa vadede Baykal'ın geri adım atması hem partisine, hem de kendisine zarar verecektir. Baykal bu hesabı yapabilecek tecrübeye sahip. Kurultay'da, genel başkanlığa yeniden adaylığını koymaz diye düşünüyorum. Ama, daha sonra, belki de bir Olağanüstü Kurultay'la dönmeyi düşünebilir. Bakalım genel başkanlık koltuğuna kim oturacak? "Leblebiye narh koyacak" birisini seçerlerse, Baykal'ın gözünün hâla o koltukta olduğu anlaşılacaktır.