CHP, anayasa paketine, bazı maddeler hariç, destek vereceklerini açıkladı. Sakıncalı maddeler, Anayasa Mahkemesi ile Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun yapısını değiştiren hükümlerle, partilerin kapatılmasını zorlaştıran düzenleme. Yalnız Baykal'ın bir şartı var: "Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, sadece 367'nin altında kalan anayasa değişikliklerini halka sunma sözünü versin" diyor. O takdirde, CHP'liler, 3 madde hariç, diğerlerinin 367'yi aşması için lehte oy kullanacaklar.
Ama Abdullah Gül'ün böyle bir söz verme imkânı yok.
Anayasadaki durumu inceleyelim:
1) Anayasa teklifi, 330-367 arasında kabul edildiği takdirde: Cumhurbaşkanı ya halkoyuna sunar, ya da yeniden görüşülsün diye Parlamento'ya iade eder.
2) Teklif, 367 ve üstüyle kabul edilirse, cumhurbaşkanı a) Onaylar ve yürürlüğe girmesini sağlar, b) Halkoyuna götürür, c) Parlamento'ya iade edebilir.
Abdullah Gül paketi parçalayabilir mi? Yani, sadece 367'nin altında kalan maddeleri halkoyuna götürürken, diğerlerini onaylayıp, yürürlüğe sokabilir mi? Bununla ilgili, anayasanın 175. maddesini okumak lâzım.
Anayasa Hukuku öğretim üyesi Serap Yazıcı, anayasanın 175. maddesinin 5. fıkrası ile 7. fıkrası arasında çelişki bulunduğunu söylüyor. Çünkü 5. fıkraya göre, "Cumhurbaşkanı, 367 ve daha fazlasıyla kabul edilen anayasa değişikliğine ilişkin kanunu, ya da gerekli gördüğü maddeleri halkoyuna sunabilir." Bu hükümle, cumhurbaşkanına, Meclis'te 367 ile kabul edilse dahi, maddeleri toptan ya da kısmen referanduma götürme yetkisi veriliyor. Anayasanın 175. maddesinin 7. fıkrasında ise, "Anayasanın değiştirilen hükümlerinden hangilerinin birlikte, hangilerinin ayrı ayrı oylanacağının kararını TBMM verir" deniliyor.
Anayasa değişikliği teklifindeki maddelerden biri, "paketin bir bütün olarak referanduma sunulmasına" dair. Bu madde, TBMM tarafından kabul edildiği takdirde, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, nasıl Meclis iradesine karşı çıkacak? Meclis, "Maddelerin tümü birlikte oylanır" kararını almışsa, cumhurbaşkanının da bu iradeye uyması icap etmez mi? Serap Yazıcı, "Eder" cevabını veriyor. "Çünkü egemenlik millete aittir ve cumhurbaşkanı da bu iradeye uymak zorundadır."