A damın biri, elinde iri bir bıçakla camiye dalar ve "İçinizde gerçek Müslüman kimdir?" diye bağırır. Cemaat korku içindedir; bıçağı gören herkesin dili tutulmuştur. Adam yine bağırır: "Ulan içinizde bir tek Müslüman yok mu?"
80 yaşlarında aksakallı, nur yüzlü birisi, "Ben varım evlâdım" diye öne çıkar.
Eli bıçaklı adam, yaşlı dedenin koluna girer, onu evine götürür, avlusunda birkaç koyun vardır: "Baba şu adaklarımı kesiver Allah'ını seversen" der. Adamcağız güç belâ birisini keser ama derisini yüzmeye başlayınca yorulur. "Evlâdım artık yapamayacağım, bir başkasını bul" diye söylenir. Bizimki, gene camiye koşar. Elinde koyunu keserken kullanılan ve üzerinden kan damlayan bıçak vardır. Cemaatin arasına dalar ve "Başka Müslüman yok mu?" diye bağırmaya başlar. Bıçaktan damlayan kan, herkesi daha da korkutmuştur. Gözler namazı kıldıran imama döner. İmam, bir cemaate, bir adama bakar. Korku içinde mırıldanır: "Şurada iki rekât namaz kıldırdık diye, Müslüman mı sayıyorsun bizi?"
(Coşkun Çokyiğit'e teşekkürler)